22. Ceza Dairesi 2015/8110 E. , 2016/1165 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : 2. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I.Suça sürüklenen çocuk .. yönünden kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocukların savunmalarına, mağdur beyanlarına ve dosya kapsamına göre, eylemin olay günü saat 10:00 ile 18:30 sıralarında işlendiği, UYAP"tan alınan kayıtlara göre olay tarihinde güneşin 16:50"de battığı ve gece sayılan vaktin 17:50"de başladığı, eylemin tam olarak hangi saatte işlendiği belirlenemediği, buna göre gündüz sayılan zamanda işlenmiş sayılması gerektiği belirlenerek yapılan incelemede;
Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b ve 31/2. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu için öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanun"un 66/1-e, 66/2, 67/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık zamanaşımının hüküm tarihi olan 08/04/2011 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk .. müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE,
II.Suça sürüklenen çocuk .. yönünden kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu" nun 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 esas ve 2013/106 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında, failin bizzat pişmanlık göstererek, aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi gerektiği hususu göz önüne alındığında; satın alan şahsın
zararının giderildiğine dair dosyada delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, etkin pişmanlık hükümleri yönünden tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocukların savunmalarına, mağdur beyanlarına ve dosya kapsamına göre, eylemin olay günü saat 10:00 ile 18:30 sıralarında işlendiği, UYAP"tan alınan kayıtlara göre olay tarihinde güneşin 16:50"de battığı ve gece sayılan vaktin 17:50"de başladığı, eylemin tam olarak hangi saatte işlendiğinin belirlenemediği, buna göre gündüz sayılan zamanda işlenmiş sayılması gerektiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
2-Suça sürüklenen çocuğun gözcülük yapmak suretiyle eyleme doğrudan katıldığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 37/1. maddesinin uygulanması yerine, aynı Kanunun 39/2-c maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
3-Suça sürüklenen çocuklar hakkında belirlenen hapis cezaları 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilirken aynı Kanunun 51/3. maddesinin uygulama maddesi olarak yazılarak, yazım yanlışı yapılması,
4-Suça sürüklenen çocuk müdafiinin 08/04/2011 tarihli celsede lehe hükümlerin uygulanmasını talep ettiğinin anlaşılması karşısında, lehe hüküm talebinin adli para cezalarının taksitlendirilmesi talebini de içerdiği gözetilmeyerek, adli para cezalarının taksitlendirilip taksitlendirilmeyeceği tartışılmadan ve ne şekilde ödeneceği hususu belirlenmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-Adli para cezalarının ertelenmesi mümkün olmamasına karşın, suça sürüklenen çocuk hakkında hapis cezasından çevrilen adli para cezasının ertelenmesine karar verilmesi,
6-5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak, suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olacak şekilde yargılama gideri olarak yükletilmesi,
7-Kabule göre ise;
Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 61/4-5. fıkraları uyarınca suçun gece vakti işlendiğinin kabul edilmesi nedeniyle temel cezada önce artırım yapılması, bu şekilde belirlenen ceza üzerinden iştirak hükümlerine göre indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk .. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, 03/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.