3. Hukuk Dairesi 2018/2751 E. , 2018/10373 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tekstil yıkama işi ile uğraştığını ve ... tesisat nolu elektrik sayacının abonesi olduğunu, davalı kurum çalışanlarının 25.03.2010 tarihinde davacı şirkete ait işyerinde bulunan ... marka ... nolu elektrik sayacını laboratuar kontrolü için söktükleri ve davalı şirkete 3 gün süre içinde yeni sayaç almak koşuluyla ölçüsüz enerji verdiklerini, davalı tarafından yeniden sayaç takıldığını, 25.03.2010 tarihli tutanak neticesinde iki adet faturanın tahakkuk ettirildiğini, faturalardan 67.317,90 TL tutarında olanının tutanak tarihinden geriye dönük 12 ay için elektrik tüketimi olarak, diğer faturanın ise tutanaktan geriye doğru 2 gün için 14.580,70 TL olarak tahakkuk ettirildiğini, yeni sayaç takıldıktan sonraki dönemde tüketimlerinde belirli bir değişikliğin meydana gelmediği, 2 günlük sürede 14.580,70 TL"lik elektrik enerjisi tüketiminin fiziken mümkün olmadığını ileri sürerek, dava konusu faturalardan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı; 25.03.2010 tarihli kontrolde sayacın laboratuarda incelenmek üzere söküldüğünü ve aboneye ölçüsüz enerji verildiğini, sökülen eski sayacın incelenmek üzere laboratuvara gönderildiğini, 29.05.2010 tarihinde yeni sayaç takıldığını, laboratuar sonucunda sayacın ölçüler mühürleri açılıp kapatıldığının, sayaç içinin komple değiştirildiğinin, sayaç iç bilgi çıktısıyla etiketteki üretim tarihi ve sayaç modelinin birbirini tutmadığının tespit edildiğini, 14.580,70 TL tutarında kaçak tahakkuku ve 67.317,90 TL tutarında eksik tüketim bedeli olmak üzere 2 adet fatura çıkarıldığı, kaçak tahakkuk hesabının aynı tesisatta yeni sayacın 29.03.2010-08.04.2010 tarihleri arasındaki 2293 kWh/gün ortalama günlük tüketimine göre yapıldığı, kaçak tüketim bedelinin ilgili tesisatta tutanaktan önceki son okuma tarihi 11.03.2010 ile 29.03.2010 tarihleri arasındaki 18 gün için 14.580,70 TL olarak hesaplandığı, eksik tüketim bedelinin EPDK mevzuatı gereği ilgili tesisat için 1 yıl önceki okuma dönemine gidilerek hesaplandığı, bu dönemde ödenmiş normal tüketim çıkarılmasıyla 67.317,90 TL kaçak ek tahakkukunun faturalandırıldığı, yapılan tespitin ve gerçekleştirilen tahakkukun EPDK mevzuatına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. ... 21. (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/266 Esas ve 2013/32 Karar sayılı ilamı ile yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 67.317,90 TL"lik ve 14.580,70 TL"lik iki ayrı fatura bedeli toplamı olan 81.898,60 TL"lik borç nedeniyle 14.048,04 TL borçlu, 67.850,56 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 13.03.2014 tarihli 2013/19341 Esas- 2014/3912 Karar sayılı ilamı ile; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tutanak tarihi olan 29.03.2010 ile tutanaktan önceki son okuma tarihi olan 11.03.2010 tarihleri arasında 18 günlük süre için kaçak elektrik kullanımı için tahakkuk edilen kaçak elektrik faturası bedelinin 14.048.04 TL nin uygun olduğu, dava konusu tesisata ait endeks dökümünün incelenmesi sonucunda söz konusu tesisata müdahalenin ne zaman yapıldığına dair net bir bulgu elde edilemediği gerekçesiyle eksik tüketim bedelinin hesaplanmasının uygun olmadığının belirtildiği, bilirkişi raporunda bahsi geçen dava konusu tesisata ait endeks dökümünün 07.05.2008-13.07.2011 tarihleri arasındaki endeks dökümü olduğu, ancak davalının söz konusu bilirkişi raporuna itirazında söz konusu tesisatın tüketimlerinde 15.10.2007 tarihinden sonra belirgin bir düşüş olduğunu, eksik tüketim bedelinin EPDK mevzuatı doğrultusunda sayacın son okuma tarihi olan 11.03.2010 tarihinden 1 yıl geriye dönük olarak yapıldığını iddia ettiği, mahkemece dava konusu tesisata ait abonelik tarihinden itibaren endeks dökümlerinin getirtilerek dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği elektrik bedelinin tutanak tarihinde yürürlükte bulunan mevuzuata göre hesaplama yapılması ve davacının sorumlu tutulabileceği bedelinin duraksamasız belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, mahkeme kararı bozulmuştur.Mahkemece; kullanılan kaçak tüketim bedelinin 8.304,44-TL, eksik tüketim bedelinin 10.988,64-TL, normal tüketim bedelinin ise 1.598,99-TL olmak üzere davacının toplam 20.892,07-TL borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile davacı tarafın 61.006,53-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usulü kazanılmış hak olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK).Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.Dosyanın incelenmesinden; ilk mahkeme kararında, davacının 18 günlük kaçak elektrik bedeli olan 14.048.04 TL"den borçlu, 67.850,56 TL den borçlu olmadığının tespitine karar verildiği ve bu kararın davacı tarafından temyiz edilmediği, mahkemece bozmaya uyma kararı alındığı, bozma kararında belirtilen endeks dökümlerinin getirtilerek bilirkişi kurulundan rapor alındığı ve raporda kaçak tüketim bedelinin 14 gün üzerinden hesaplanarak 8.304,44-TL, 4 gün için normal tahakkuk bedelinin ise 1.598,99-TL, eksik tüketim bedelinin ise 10.988,64-TL olduğu belirtildiği, mahkemece bu rapora göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, ilk kararda belirtilen davacının 18 günlük kaçak tüketim bedeli olan 14.048,04 TL den borçlu olduğuna ilişkin kısmın temyiz etmeyen davacı aleyhine kesinleştiği ve davalının usuli kazanılmış hakkı gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.