
Esas No: 2021/337
Karar No: 2021/478
Karar Tarihi: 08.02.2021
Kasten yaralama suçu - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/337 Esas 2021/478 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık kasten yaralama suçundan 1 yıl 5 ay 16 gün hapis cezasına çarptırılmış ve daha önce aldığı erteli hapis cezası nedeniyle hüküm açıklanmasının geri bırakılması talebi reddedilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma talep edilmiştir. Ancak, sanığın daha önceki erteli hapis cezası nedeniyle hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına engel olduğu ve suç nedeniyle mağdurun uğradığı zararın giderilmediği gerekçeleriyle kanun yararına bozma talebi reddedilmiştir. Kararda, TCK'nin 86/1, 86/3-a-e, 87/3, 29/1 ve 62. maddeleri belirtilmiştir.
1. Ceza Dairesi 2021/337 E. , 2021/478 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 86/3-a-e, 87/3, 29/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 5 ay 16 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, infazı tamamlanmış dahi olsa sanığın daha önceden erteli hapis cezası ile mahkumiyeti bulunduğundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ve hapis cezasının 5237 sayılı Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine dair Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.05.2019 tarihli ve 2018/1050 Esas, 2019/764 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 17.11.2020 tarihli ve 2020/10833 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.01.2021 tarihli ve 2020/107862 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı ilâmında ayrıntıları açıklandığı şekilde, 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinde tekerrür hükümlerinin uygulanması için öngörülen sürelerin geçmiş olduğu hâllerde, önceki mahkûmiyet hükümlerinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarının değerlendirilmesi yönünden engel oluşturmayacağının kabulünün adalet ve hakkaniyete uygun olacağı, somut olayda sanığın adlî sicil kaydında yer alan Foça Asliye Ceza Mahkemesinin 04.03.2014 tarihli ve 2009/118 Esas, 2014/153 sayılı ilamına konu erteli hapis cezasının 07.05.2015 tarihinde infaz edilmiş sayılması gerektiği, anılan karardaki cezanın infaz edilmiş olduğu tarihten itibaren 5237 sayılı Kanun’un 58/2-b maddesinde öngörülen üç yıllık sürenin dolmasından sonra 31/08/2018 tarihinde incelemeye konu suçun sanık tarafından işlendiği, bu halde adlî sicil kaydındaki suçun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine engel teşkil etmeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
- Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
- Suçun CMK’nin 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; sanığın kardeşini kasten yaralama suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın sabıkasındaki erteli ilam nedeniyle hakkında 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde; Foça Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.03.2014 tarihli ve 2009/118 Esas, 2014/153 Karar sayılı kararıyla sanığın, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 87/3, 29, 62. maddeleri uyarınca 3 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, verilen cezanın 5237 sayılı TCK’nin 51. maddesi uyarınca ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 07.05.2014 tarihinde kesinleştiği ve 1 yıl denetim süresinin bittiği 07.05.2015 tarihinde cezanın infaz edilmiş sayılmasının gerektiği, infazdan itibaren de tekerrür hükümlerinin düzenlendiği 5237 sayılı TCK"nin 58/2-b maddesinde öngörülen 3 yıllık sürenin dolmasından sonra incelemeye konu suçun işlenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Sanığın adli sicil kaydının inceleme konusu suç yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olup olmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nin 231/6-a maddesinde sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması şartının gerçekleşmesi gerekmektedir. Mezkur düzenlemede tekerrür süresinin geçmiş olmasına dair bir şartın gerçekleşmiş olmasından bahsedilmemiştir. Bu nedenle sanığın sabıkasındaki ilam sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel oluşturduğundan mahkemenin kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bununla birlikte; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.03.2012 tarihli ve 2011/842 Esas, 2012/100 Karar sayılı, 10.04.2012 tarihli 2011/479 Esas, 2012/145 Karar sayılı ve 08.05.2012 tarihli 2011/449 Esas ve 2012/186 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; sanığın katılana yönelik eylemi neticesinde katılanı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu, bununla ilgili katılan tarafından sarfedilen en azından hastaneye gidiş geliş masraflarının ödenmesi yönünde herhangi bir girişimde bulunmadığı, katılanın şikayetçi olduğu ve sanık tarafından katılanın zararlarının giderildiğine dair dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığından sanığın 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından olduğu kabul edilen suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi şartının yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
Böylece, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.