MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, tehdit
HÜKÜM : 1- Tehdit suçlarından ayrı ayrı CMK"nun 223/2-a-c maddeleri gereğince beraat.
2- Mağdur ..."e yönelik kasten yaralama suçundan TCK"nun 86/2, 86/3-e, 62, 53. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası,
3- Mağdur ..."ya yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK"nun 82/1-d, 35, 62, 53. maddeleri gereğince 10 yıl 10 ay hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

A) Sanık ...’in mağdur ...’ya karşı nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkumiyetine dair kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Sanık ...’in annesi olan mağdur ...’yı bıçakla boyun bölgesinden 2 defa olmak üzere, bir tanesinin hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaralamak suretiyle öldürmeye teşebbüs ettiği olayda; meydana gelen zararın ağırlığına göre, 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası gerektiren TCK"nun 35. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine en alt sınırdan hapis cezası verilmesi, suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’in, mağdur ...’yı nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçunun, mağdur ...’e karşı eyleminin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde öldürmeye teşebbüs suçunun suç niteliği tayin ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin vasfa yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulamalar kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK"nun 53/1-2-3. maddesinin tatbikine" şeklinde, DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B) Sanık ...’in kardeşi olan mağdur ...’e karşı kasten yaralama suçundan mahkumiyetine dair kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanık ...’in olay günü bir nedene dayanmadan kardeşi olan Gönül’ün odasına sert bir şekilde elinde bıçak olduğu halde girerek kardeşine “Üzerini giyin salona gel” diye bağırdığı, Gönül’ün salona geçtiği anda sanığın Gönül’ün saçlarından tutarak “seni öldüreceğim” diye bağırıp elindeki bıçakla boğazından basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı olayda;
1-Sanığın mağdur ...’nın müdahalesi ile mağdur ...’e karşı eylemine devam edemediği, ayrıca mağdur ...’ün yarasının yeri ve niteliği, suç aletinin öldürmeye elverişli oluşu, yaranın yeri itibariyle tehlikenin varlığı karşısında; sanığın mağdurlara karşı kastının bölünemeyeceği gibi eyleme bağlı olarak da kastının öldürmeye yönelik olduğu gerekçesiyle, suç vasfında yanılgı ile basit yaralama suçundan hüküm kurulması,
2- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK"nun 326/son. maddesi gereğince ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre nazara alınarak sanık ... müdafiinin tahliye isteminin REDDİNE, 24/10/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.