Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/8040
Karar No: 2020/571

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8040 Esas 2020/571 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/8040 E.  ,  2020/571 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı 23.02.2012 tarihli dilekçesi ile; ... ilçesi, ... beldesinde 3402 sayılı Kanunun Ek. -4. maddesi gereği yapılan çalışmalar sırasında 102 ada 4, 107 ada 7, 107 ada 17 ve 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazları 1978 yılından beri kullandığı, tesbit sırasında taşınmazların yüzölçümlerinin eksik yazıldığı, ayrıca 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine “vakıf malıdır” diye yazılan şerhin gerçeği yansıtmadığı, zira taşınmaz üzerindeki çeşmeyi annesinin yaptırdığı belirtilerek 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde yazılan bu şerhin kaldırılması ve diğer taşınmazların ise eksik yazılan yüzölçümlerinin yeniden hesaplanması talep edilmiş, mahkemece, davanın reddi ile dava konusu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından esasa yönelik temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 23/05/2013 gün, 2013/1872 E.-2013/6029 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; mahkemece; dava konusu taşınmazların önceden davacının babasına ait olup, babasının ölümü ile davacıya kaldığı, davacının mirasbırakanı babasının davacı dışında başka mirasçılarının da olduğu, bu nedenle davada tüm mirasçıların birlikte yer almasının gerektiği başka türlü davaya devam edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir
    Şöyle ki; dava kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, kullanıcı olduğunu iddia eden davacının tek başına bu davayı açmasına kanunî bir engel yoktur. Kadastro Kanununun 29/2. maddesinde; bir mirasçının diğer mirasçıların muvafatı olmadan tek başına dava açabileceği ve davaya devam edebileceğinin düzenlenmiş olması nedeni ile mahkemece davanın esasına girilerek nihai hüküm kurulmalıdır.
    Ayrıca; dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarınıda “vakıf malıdır” şerhi bulunduğu anlaşıldığından Vakıflar Genel Müdürlüğüde davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalıdır.
    Mahkemece yapılan keşfe; fen ve ziraat bilirkişileri yanında, hukukçu bilirkişinin katılımı sağlanmış ve hüküm kurulurken hukukçu bilirkişi raporu esas alınmıştır. Oysa; 6100 sayılı HMK"nın 266. maddesinde; “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece hukuçu bilirkişi görüşüne başvurulmuş olmasi da usûl ve kanunlara aykırı olup, hükmün bu yönüyle de bozulması gerekmektedir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapıldığı anlaşılan orman kadastro tutanakları ile 2/B ve Ek- 4. madde çalışmalarına ilişkin tutanak ve belgeler ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, hak iddia edilen yerlerin 2/B kapsamında kalan yerlerden olup olmadığı saptanmalı, orman tahdit hattı dışında kalan yerlere yönelik dava açıldığının tespiti halinde bu kısımlara ilişkin kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınarak kadastro mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu irdelenmeli, hak iddia edilen yerlerin 2/B kapsamında kalan yerler olduğunun tesbiti halinde mevcut delil durumuna göre karar verilmesi gerekmektedir
    Ayrıca; dava edilen taşınmazlardan 107 ada 7 nolu parsel sayılı taşınmazın 2012/7 Esas sayılı dosyada da davalı olduğu anlaşıldığına göre, bu dava dosyasının de getirtilerek, birbiri ile çelişik kararların ortaya çıkmasını engellemek amacı ile dosyalar hakkında birleştirme kararı verilip verilmeyeceği araştırılmalı ve sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır." gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde; dava konusu 108 ada 2 parsel nolu taşınmaz üzerindeki çeşmenin davacının annesi ... ... tarafından yaptırıldığı, aynı taşınmazın 1978 yılından beri davacı ... tarafından kullanıldığı ancak dosya içerisinde bulunan vakıf senedi ve vakıflar hukuku uzmanı bilirkişinin raporu da göz önüne alındığında beyanlar hanesinin hukuki vasfı da bir bütün halinde değerlendirildiğinde bahsi geçen vakfın hakkının varlığının kabulünün gerektiği gerekçesiyle
    A) Davanın kısmen kabul-kısmen reddine,
    1-Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... beldesinde kain 108 ada 2 parsel nolu taşınmazın kadastro tutanağındaki beyanlar hanesinde yazan "bu yer üzerinde bulunan çeşme ... Belediyesi tarafından yaptırılmıştır" ibaresinde ... Belediyesi yazan kısmın çıkarılarak yerine "... ..." olarak YAZILMASINA, ayrıca beyanlar hanesine "1978 yılından beri ... tarafından kullanılmaktadır" ibaresinin eklenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
    2-Dava konusu aynı mevkiide kain 102 ada 4 parsel, 107 ada 7 parsel ve 107 ada 17 parsel nolu taşınmazlar hakkında açılan davanın feragat sebebiyle reddi ile tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklmaya göre dava, Kadastro Kanunun Ek-4. maddesi gereği yapılan kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede; 1940 tarihinde 3116 sayılı Kanuna göre yapılarak kesinleşmiş orman tahdit ve 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında 1992-1994 yılları arasında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 5831 sayılı Kanunla değiştirilen 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi kapsamında 31.01.2012 tarihinde ilan edilen çalışmalar bulunmaktadır.
    1-Davalı Hazinenin hükmün 1.bendine yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Mahkemece; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... beldesinde kain 108 ada 2 parsel nolu taşınmazın kadastro tutanağındaki beyanlar hanesinde yazan "bu yer üzerinde bulunan çeşme ... Belediyesi tarafından yaptırılmıştır" ibaresinde ... Belediyesi yazan kısmın çıkarılarak yerine "... ..." olarak yazılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta olup bu konuda temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    Ancak beyanlar hanesine "1978 yılından beri ... tarafından kullanılmaktadır" ibaresinin eklenmesi konusunda mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmayıp dava konusu taşınmazın davacı tarafından kullanıldığı konusu açıklığa kavuşturulmamış ve hal böyle olunca kullanım konusunda tereddüt oluşmuştur. Mahkemece mahalli bilirkişiler ve tanıklar dinlenerek bu konu tereddüte mahal verilmeyecek şekilde
    açıklığa kavuşturulmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmeli iken eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    2-Davalı Hazinenin hükmün 2. bendine yönelik temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, ayrıca davacı tarafından 29.09.2016 ve 23.02.2017 tarihli celselerde 102 ada 4 parsel, 107 ada 7 parsel ve 107 ada 17 parsel nolu taşınmazlar hakkında açılan davadan feragat edildiğinin beyan edilmesi gerekçesiyle mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmayıp yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle,dava konusu taşınmazla ilgili kullanım şerhine yönelik davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, dava konusu parseller hakkında açılan davanın feragat sebebiyle reddi ile tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline yönelik davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA 10/02/2020 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi