Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7691
Karar No: 2020/572

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7691 Esas 2020/572 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/7691 E.  ,  2020/572 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... vekili, 22.05.1990 günlü dava dilekçesinde; sınırlarını bildirdiği ... Yaylası, ... Kampı üzerinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğunu belirtilerek, davacı adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ve 25.500 m² yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tapuya tesciline ilişkin verilen karar, Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.09.1992 tarih ve 1992/13717-4586 sayılı kararı ile ["...Uzman bilirkişilerin çizdikleri krokiler birbirinden farklı olduğu gibi, çizilen krokilerde orman tahdit noktalarının yerleri de belirtilmemiştir. Uzman ziraat bilirkişi raporu da yetersizdir. Yörede kesinleşen orman tahdit harita ve tutanaklarının uygulanması yetersiz ve hatalıdır. Bu nedenle, yeniden uzman orman ve fen bilirkişiler ile kesinleşen orman tahdit harita ve tutanakların uygulanması ve taşınmazın orman sınırları dışında kaldığı belirlendiğinde ise yayla hususunda da araştırma yapılması..."] gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi gereğince görevsizlik kararı verilerek dava kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesince davanın reddine ve dava konusu ... Mahallesi 506 ada 331 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ilişkin verilen karar, davacı ... ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.09.2007 gün ve 2007/8973-11403 sayılı kararı ile [“...mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin renkli onaylı aslına uygun olarak çıkartılmış 1951 yılına ilişkin orman tahdit haritası ile 693, 687, 692, 1282, 1284 ve 1285 nolu orman tahdit noktalarına ilişkin çalışma tutanaklarının ilgili yerlerden istenmesi ve dosyaya konulması ile yeniden yapılacak keşifte öncelikle dosyadaki fen bilirkişi ...tarafından düzenlenen krokiler zemine uygulanarak çekişmeli 25.500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kapsadığı alan belirlenmeli, krokide yazılı olan ... ve ...yerlerinin ve patika yolun neresi olduğu yerel bilirkişiler ve tanıklar, kadastro tesbit tutanakları yardımı ile saptanmalı, dava konusu taşınmaz belirlendiğinde bu taşınmazın içinde 506 ada 47 sayılı parselin de bulunduğu dosya kapsamından anlaşıldığından bu taşınmazın kadastro tesbit tutanakları aslı dosyaya getirtilmeli, davalı ise dava dosyasının bu dosya ile birleştirilmesi düşünülmeli, sehven kadastro tespit tutanakları kesinleştirilmiş ve tapu kaydı oluşmuş ise bu tapu kaydının hukukî değerinin bulunmadığı ve kadastro tesbit tutanaklarının düzenlendiği tarih itibarı ile ortada eldeki davanın bulunduğu düşünülerek 47 parsel nizalı hale getirilmeli, 1951 yılına ilişkin orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanun gereğince yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve
    2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı...”] sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek ikinci kez bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra çekişmeli taşınmazın 1951 yılı orman tahdit hattına göre orman sayılan yerlerden olduğundan, davacı gerçek kişinin davasının reddine, çekişmeli ... ilçesi, ... beldesi, ... mahallesi 506 ada 47 ve 356 sayılı parselleri de kapsayan 506 ada 331 sayılı parselin fen ve orman bilirkişilerin 21.11.2011 tarihli müşterek raporlarına ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 12.225 m² yüzölçümündeki bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hükmün davacı ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 17/06/2013 gün ve 2013/2037 E. - 2013/6781 K. sayılı ilâmıyla [""İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu içinde ve orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,""] karar verilmiştir. Dairemizin 17/06/2013 gün ve 2013/2037-6781 sayılı onama ilamına karşı davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş; Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/4212 E. - 2014/8106 K. sayılı ilamıyla" davacı ... karar düzeltme dilekçesinde; adına tescilini talep ettiği çekişmeli taşınmazın 25.500 m2"lik alanın (506 ada 47 parsel dahil) bozma öncesi raporda kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığının belirlendiğini ve bozma ilâmında bu alanın saptanarak ve 506 ada 47 parsel hakkındaki karar kesinleşmiş ve infaz edilmiş olsa bile, nizalı hale getirilerek birlikte incelenmesi gereğine değinildiğini ve taşınmazının tapulu olduğunu ileri sürerek Dairenin onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
    Karar düzeltme istemi bağlamında dosyanın yeniden incelenmesinde; Dairenin 27.09.2007 gün ve 2007/8973-11403 E.K. sayılı bozma ilâmında; her ne kadar kadastro tesbitinden önce açılan tescil davası nedeniyle dava edilen alan 506 ada 47 sayılı parseli de içerdiğinden bu parsel davalı ise dosyası getirtilerek kadastro tesbit tutanaklarının düzenlendiği tarih itibarı ile ortada eldeki davanın bulunduğu düşünülerek 47 parsel nizalı hale getirilmeli, bu dosya ile birleştirilmesi gereğine değinilmiş, getirtilen ve incelenen Orman Yönetiminin açtığı Kadastro Mahkemesinin 1998/156 E. - 2000/350 K. sayılı dosyada taşınmazın fen bilirkişi krokisinde taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 188.00 m2"lik bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (A) harfi ile gösterilen 587.00 m2"lik bölümünün tespit gibi davalılar adına tesciline karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği ve infaz edilmek suretiyle 587.00 m2"lik alan 506 ada 47 parsel olarak tespit malikleri adına, 188.00 m2"lik alan ise 506 ada 356 parsel olarak orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.
    Ayrıca; 506 ada 47 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanın 1951 yılında yapılan ve kesinleşen tahditte 687, 1284, 1285 ve 687 OTS noktaları arasında P. 60 numaralı ziraat poligonu olarak tahdit dışında bırakıldığı ve kesinleştiği anlaşılmasına göre; kesinleşen ve infaz edilen bu hüküm dikkate alınarak davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde ""Davanın reddi ile, ... ilçesi, ... beldesi, ... mahallesi 506 ada 47 ve 356 sayılı parselleri de kapsayan 506 ada 331 sayılı parselin fen ve orman bilirkişilerin 21.11.2011 tarihli müşterek raporlarına ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 12.225 m² yüzölçümündeki bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına tesciline,"" karar verilmesi doğru olmadığı gibi, Dairece hükmün onanması maddi yanılgıdan kaynaklanmakta olup, bu nedenle Dairenin 17/06/2013 gün ve 2013/2037 E. 2013/6781 K. sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına ve yerel mahkemenin 03.01.2012 gün ve 2008/2 E. - 2012/6 K. sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle bozulması " gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde; dava konusu edilen ... ilçesi, ... beldesi, ... mahallesinin 506 ada 331 parsel sayılı taşınmazının 506 ada 47 ve 356 parselleri de kapsadığı, 47 ve 356 sayılı parsellerin Orman Yönetiminin açmış olduğu ... Kadastro Mahkemesinin 1998/156 E. - 2000/350 K. sayılı
    dosyası ile Yargıtay denetiminden geçerek hakkında kesinleşen hüküm bulunduğu ve bu hükme göre 506 ada 47 sayılı parselin 587 m2 miktar ile bu dosya ile birleştirilen dosyanın tarafı ... kızı ... ve ... oğlu ... adına önceden kesinleşmiş tapularının bulunduğu ve bu 506 ada 47 nolu parselin orman olmadığının bu haliyle kesinleştiği, yine ... Kadastro Mahkemesinin aynı sayılı dosyası ile ve 506 ada 356 parsel numarası alarak orman niteliği ile Hazine adına tespit gören bölümün de bulunduğu, bilahare 506 ada 331 nolu parselin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de bu bölüm içerisinde, 506 ada 47 nolu parselin de alınmış olması nedeniyle yapılan tespitin bu yönüyle yerinde olmadığı ve kesinleşen mahkeme kararı gereği, 506 ada 47 parsel sayılı taşınmaz alanının 506 ada 331 parsel sayılı taşınmazdan ayrılması gerektiği, 356 parsel numarası ile kesinleşen yerin ise yine orman vasfı ile Hazine adına tespiti yapıldığından 506 ada 331 parsel sayılı taşınmaz ile bir farkının bulunmadığı ancak kesinleşen mahkeme hükmü gereğince bu yerin de 506 ada 331 parsel sayılı taşınmazdan ayrılması gerektiği gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulüyle, dava konusu edilen ... ... beldesi, ... mahallesi, ... Kampı mevkii 506 ada 331 parsel sayılı taşınmazın tespitinin bilirkişiler ...un 21/11/2011 tarihli raporlarına ekli kroki de 47 parsel numaralı olarak gösterilen 587 m2"lik bölüm kadar iptaliyle, bu bölümün ayrı bir parsel numarası verilerek ... Kadastro Mahkemesinin kesinleşen 1998/156 E. - 2000/350 K. sayılı ilamındaki pay durumuna göre 1/2 payın ... kızı ..., 1/2 payın ... oğlu ..."e ait olmak üzere 2 katlı kargir ev ve arsa vasfı ile tespit ve tesciline, aynı bilirkişi heyeti raporunda ve ekli krokide 356 parsel numarası ile gösterilen alanın ise orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş olduğundan ve dava konusu 331 nolu parsel de orman vasfıyla Hazine adına tespit gördüğünden her ne kadar karar verilmesinde bir farklılık yaratmayacak ise de Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen ... Kadastro Mahkemesinin kesinleşen 1998/156 E. - 2000/350 K. sayılı ilamın infazı cümlesinden olmak üzere 356 parsel sayılı 188 m2"lik kısmın ise orman vasfı ile Hazine adına tesciline, dava konusu 331 parselin kalan kısmı açısından davanın reddi ile tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 27.8.1951 yılında yapılıp 26.10.1951 tarihinde askı ilân süretiyle kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra 3302 sayılı Kanuna göre yapılarak 30.10.1992 tarihinde bitirilen ve teknik ve hukukî olarak büro çalışmaları sonuçlandırılmayan ve 1996 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi uygulamalarına esas olmak üzere 80 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 1951 tahdidinin aplikasyonu ve 2/B uygulaması yapılmış ve 3402 sayılı Kanuna göre ilân edilmiştir.SONUÇ: 1-Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    Davalı Hazine 18/01/2017 tarihli dilekçeyle temyiz talebinde bulunduktan sonra 07/02/2017 havale tarihli dilekçeyle temyiz talebinden vazgeçmiş olup davalı Hazinenin süresinde temyiz talebinde bulunduktan sonra temyiz talebinden vazgeçtiği anlaşılmakla, Hazinenin temyiz talebinin REDDİNE,
    2- Davalı ... Yönetimin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 10/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi