4. Hukuk Dairesi 2015/8434 E. , 2016/10386 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/02/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının imtiyaz sahibi olduğu "www.turktime.com" isimli internet sitesinde 26/01/2013 tarihinde "... O Huyundan Vazgeçmiyor ... İlkelerini Bir Kez Daha Çiğnedi ve Köşesini Yine Hanuta Ayırdı!" manşetiyle ve "... reklam karşılığı yaptığı tatili köşesinde anlatarak Hürriyet Yayın İlkelerinin 4. maddesine uymadı." başlığı ile yayınlanan haber içeriğindeki ifadelerin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini belirterek, manevi tazminat ile söz konusu haberin yayınının durdurularak internet sitesinden kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, haberin davalı tarafından kaleme alınmadığını, başka haber sitelerinden alınarak sitede yayınlandığını, etkili bir gazetede köşe yazarlığı yapan davacının da başka yayın organları tarafından eleştirilmesine tahammülünün olması gerektiğini, haberin hakaret içermediğini, eleştiri niteliğinde olup davacının kişilik haklarının ihlal edilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, dava konusu haberde sözü edilen tatile ilişkin olarak, Ocak ayında Otel Ayada Maldivler"e davacı tarafından ödeme yapılmış olduğunun davacının banka kayıtlarından tespit edildiği, davacı tanıklarının da bu yönde beyanda bulundukları, bu durumda davalının gerçek dışı haber yaptığı ve davacının bu haberle kamuoyundaki mesleki itibarının ve saygınlığının zedelendiği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile yayının üzerinden geçen zamana göre etkisini yitirmiş olduğu gerekçesiyle yayından kaldırılması yönündeki talebin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, dava konusu haber içeriğinde davacının.... Gazetesi"ndeki köşesinde yazmış olduğu 25/01/2013 tarihli “içinizi ısıtacak bir yazı” başlıklı yazısına atıf yapılarak, davacı hakkında “hanutçu gazeteciliğin en belirgin örneklerinden biri olan ..., köşesini reklam aracı olarak kullanması nedeniyle kendi gazetesinin okur temsilcisi .... tarafından da eleştirilmişti” ifadeleriyle, davacının Maldivler"deki tatili reklam amaçlı olarak yaptığından,....Yayın İlkelerinin 4. maddesine ve ..... Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi"ne uymadığından bahsedildiği anlaşılmaktadır. ....Yayın İlkelerinin 4. maddesinde ise; “Yayına konu edilen veya edilmesi düşünülen kişi ve kurumlardan meslek etik ve geleneklerine aykırı hiçbir hediye, maddi çıkar ve ayrıcalık kabul edilmez” düzenlemesi yer almaktadır
..... Hakları Mahkemesi 22 Nisan 2013 tarihli 48876/08 başvuru no"lu kararında "İfade özgürlüğünün, demokratik bir toplumun vazgeçilmez esasını ve bu toplumun gelişiminin ve her bireyin kendini gerçekleştirmesinin temel koşulunu oluşturduğu, 10. maddesinin 2. fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla ifade özgürlüğünün sadece kabul edilen, zararsız ya da farklı olan bilgi ya da düşünceler için değil ama ayrıca hoşa gitmeyen, sarsıcı ya da rahatsız edici olanlar için de geçerli olduğu, bunların, demokratik toplumun onlarsız olamayacağı çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gereği olduğu, .... Sözleşmesi"nin 10. maddesinde açıklandığı gibi bu özgürlüğe yapılan sınırlamaların her halde dar yorumlanması gerektiği ve herhangi bir sınırlama gereksiniminin ikna edici bir biçimde ortaya koyulması gerektiği..." ifade edilmektedir.
Somut olaya gelince, davaya konu haberde yer alan, kişisel değer yargısı niteliğindeki ifadelerin eleştiri sınırlarında kaldığı, küçültücü ve hakaret niteliğinde olmayıp davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığı anlaşılmaktadır.
Yerel mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.