20. Hukuk Dairesi 2017/2747 E. , 2017/2818 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan 26/03/2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 04/04/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde; zemin kattaki bağımsız bölümün davalılar tarafından cafe-bar olarak işletildiğini ve insan sağlığına zarar verecek kadar sabaha kadar yüksek sesle müzik yayını yapıldığını, ortak yerlere masa sandelye koyarak ve dükkan arka duvarının yıkılarak ortak alanın bağımsız bölüme katıldığını ileri sürerek gürültünün hakim müdahalesi ile önlenmesini, alınacak önlemlerle rahatsızlığın sona ermesinin mümkün olmaması halinde gürültüye neden olan faaliyete son verilmesini, ortak alanlara yapılan projeye aykırı müdahalenin eski hale getirilmesini istemiş, mahkemece, bilirkişi raporuna dayanarak ses seviyesinin makul seviyeye indirilmesinin mümkün olmadığı, faaliyetten men edilmesi talebi yönünden idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle reddine, projeye aykırı yapılan müdahaleler yönünden ise; davalılardan ... hariç diğer davalılar yönünden kabülüne karar verilmiştir.
1-Kat Mülkiyeti Kanununun 18. maddesi hükmüne göre, kat malikleri gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirlerini rahatsız etmemek ve birbirlerinin haklarını çiğnememekle karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu yükümlülük bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (sükna) hakkı sahiplerine ya da bu bölümlerden herhangi bir nedenle sürekli olarak yararlananlara da uygulanır ve kat malikleri ile birlikte müteselsilen sorumlu olurlar. Somut olayda kat mülkiyetli anataşınmazda tapuda dükkan nitelikli 1, 2, 3 sayılı bağımsız bölümlerin ikisinin bar, birinin tantuni dükkanı olarak işletildiği anlaşılmaktadır.
Yerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen inşaat, çevre mühendisleri ve ses yalıtımı konusunda uzman bilirkişi raporlarında ses düzeyinin sınır değerleri aştığı, yapının eski olması nedeniyle inşa sırasında ses yalıtımı koşullarının oluşturulmadığı, ses yalıtım çalışmalarının ise sağlıklı sonuç vermeyeceği, iddia edilen projeye aykırı müdahalelerin mevcut olduğu belirtilmiştir.
Hakim müdahalesi ile engellenmesi istenen gürültünün, anataşınmazdaki diğer bağımsız bölümlerde oturanları rahatsız edecek boyutlarda olduğunun ve makul seviyeye indirilmesinin mümkün olmadığının saptanmış olması karşısında, gürültü yaratan faaliyete son verilmesine hükmedilmesi gerekirken, uygun olmayan gerekçeyle gürültü yönünden talebin reddine karar verilmiş olması,
2-Davada hükmedilecek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre belirlenmesi gerekir. Davalılardan ..., karar tarihinde işletmeyi devretmiş olsa da, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmazda bar işletmecisi olduğundan, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı vekili yararına takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.