Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6720
Karar No: 2018/10473
Karar Tarihi: 23.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/6720 Esas 2018/10473 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/6720 E.  ,  2018/10473 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının davacı tarafından istenmesi üzerine mahkemece, 01.06.2018 tarihli ek karar ile temyiz süresinin geçmiş olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş; davacı, temyiz isteminin reddine dair ek karar ile birlikte hükmü temyiz etmiş ise de davanın niteliği gereği duruşma isteminin reddiyle temyiz incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Mahkemece 01.06.2018 tarihli ek kararla temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilmiş ise de ;gerekçeli kararın davacı vekiline 17.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilince 01.06.2018 havale tarihli temyiz dilekçesi verildiği, aynı gün temyiz harcının da yatırıldığı görülmekle temyiz istemi süresinde olduğundan mahkemece, temyiz isteminin süreden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla ... 6. Aile Mahkemesinin 13.03.2018 tarih 2017/415 Esas, 2018/169 Karar sayılı dosyasında temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verilerek temyiz incelemesine geçildi.
    Davacı, dava dilekçesinde özetle; tarafların 1992 yılında evlendiklerini, ... 5. Aile Mahkemesi"nin 2008/746 E ve 2008/720 K sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını bu karar ile davalı lehine aylık 2500 TL yoksulluk nafakası ödenmesine ve nafakanın her yıl %15 oranında artırılmasına karar verildiğini, davacının işsiz olduğunu, 2009 yılında yeniden evlendiğini ve ikinci evliliğinden 2013 doğumlu bir çocuğunun olduğunu, eşinin yabancı olması dolasıyla çalışma izni olmadığını, kredi aldığını, evini ve arabasını sattığını, ödediği nafaka miktarının çok fazla olduğunu, yoksulluğa düştüğünü, davalının yaşı ve eğitim durumu itibariyle iş bulabileceğini, davalının babasının vefat etmesi nedeniyle babasından maaş alma ihtimali olduğunu, her iki tarafın da koşullarının değiştiğini belirterek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu yerinde görülmediği takdirde yoksulluk nafakasının indirilmesine ve yine %15 artış şartının da kaldırılmasına ya da enflasyon oranı üzerinden artış belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, cevap dilekçesinde özetle; nafaka ve artış oranının boşanma davası esnasında anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda belirlendiğini, ciddi sağlık sorunları yaşadığını, davacının bir şirkette genel müdür olarak çalıştığını, davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması isteminin reddine, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile ... 5.Aile Mahkemesinin 30/12/2018 tarihli ve 2008/746 E sayılı anlaşmalı boşanma kararı ile birlikte davalı kadın yararına protokoldeki gibi kararlaştırılan aylık 2500,00 TL nafakanın, o karardaki artış oranı ile birlikte ,dava tarihi itibariyle ulaştığı aylık 5026,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 1026,00 TL indirilerek aylık 4000,00TL ye düşürülmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, belirlenen nafakanın artış oranının kaldırılması isteğinin kısmen kabulü ile bu nafakanın her yıl tahakkuk döneminden itibaren ÜFE oranında otomatik artışa tabii tutulmasına karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine; hüküm, Dairemizin 2015/19918 E 2016/4351 K sayılı ilamı ile "...tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının ayrıntılı bir şekilde araştırılıp tespit edilmesinden sonra, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu gözetilerek TMK md.4"te vurgulanan hakkaniyet ilkesi uyarınca karar verilmesi gerektiği" belirtilerek bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; tarafların sosyal ve ekonomik durumları hakkında araştırma yapılmış ve yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması isteminin reddine, indirilmesini amaçlayan talebin kısmen kabulü ile ... 5. Aile Mahkemesinin 30/12/2008 tarihli ve 2008/746 E numaralı anlaşmalı boşanma kararı ile birlikte davalı kadın yararına protokol gözetilerek kararlaştırılan aylık 2500,00TL nafakanın, o karardaki artış oranıyla birlikte dosyanın dava tarihi itibariyle ulaştığı aylık 5026,00TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 1026,00TL düşürülerek aylık 4000,00TL ye indirilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanunu"nun 176/3.maddesinde; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı; 176/4.maddesinde ise, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir. Anılan maddelerde yoksulluğun hukuksal kavramı tanımlanmamış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656 E.-688 K.sayılı kararında yeme, giyinme, barınma, sağlık ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edileceği belirtilmiştir.Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, mahkemece yoksulluk nafakasından indirim yapılmasına dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak davacının mali durumunun olumsuz yönde değiştiği dikkate alındığında hükmedilen nafaka miktarının fazla , yapılan indirim oranının ise az olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet esasları gözetildiğinde nafakada daha fazla oranda indirim yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi