22. Hukuk Dairesi 2015/34431 E. , 2018/14861 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin fazla çalışma ücreti, hafta ve genel tatil ilave ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini 31/08/2013 tarihinde haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacı iddia ve taleplerinin yerinde olmadığını, davacının tutuklandığını eşinden öğrenen işverenin iş sözleşmesini feshettiğini ve kıdem tazminatının davacının eşinin banka hesabına ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışması bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacı, davalı apartman yönetimi nezdinde 05/07/2001-31/08/2013 tarihleri arasında apartman görevlisi olarak çalışmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; tanık anlatımlarına göre davacının haftanın 6 günü 07.30- 21.00 saatleri arasında, günlük 3,5 saat ara dinlenme tenzili ile günde 10,5 saat çalışarak, günlük 2,5 saat ve haftada 15 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmiştir. Ancak dosya kapsamındaki davalı yanca ibraz edilen fatura ve tediye makbuzlarına göre, davacının çalıştığı apartmanın elektrik ve su tesisatı arızalarının dışarıdan hizmet alımı yapılarak giderildiği, çim ve güllerin bakımı ile gübrelenmesi işinin de gider makbuzu karşılığı üçüncü bir kişiye yaptırıldığı görülmektedir. Ayrıca doğalgaz ile sağlanan ısınma ve bahçe sulama sistemlerinin otomatik olduğu, mahkemece dinlenen tanık anlatımlarına göre, haftanın 6 günü bahçe temizliği, servis ve çöp alımı hizmetleri ile haftanın bir günü apartman binasının temizliğinin ise davacı tarafından yapıldığı, bununla birlikte davacının çalıştığı yerde aynı zamanda özel hayatını da sürdürmekte olduğu, görevi itibariyle yaşam ve çalışmanın iç içe geçtiği ve bu nedenle ara dinlenmelerin de uzun olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar göz önüne alındığında, davacının fazla çalışma ücreti isteğinin reddi gerekmekte iken, kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.