Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/34434
Karar No: 2018/14863
Karar Tarihi: 18.06.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/34434 Esas 2018/14863 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/34434 E.  ,  2018/14863 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 15/09/2014 tarihli ve 1 yıllık tam zamanlı öğretim elemanı iş sözleşmesinin imzalandığını, 18/11/2014 tarihinde akdedilen sözleşmede kararlaştırılmayan ve sözleşmede esaslı bir değişiklik niteliğinde olan ... Havacılık Meslek Yüksekokulu"nun kurulması ve ilgili işlemleri takip etmek amacıyla davacının ... ilinde görevlendirildiğini, görevlendirmenin kabul edilmemesi üzerine müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesinde kararlaştırılan tazminat ile sözleşmenin haksız ve süresinden önce feshi nedeniyle bakiye süre ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalının Cevap Özeti:
    Davalı vekili; iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece; toplanan delillere dayanılarak, davalı tarafından verilen görevin yapılmamış olması nedeniyle iş akdinin feshedildiği, feshin haklı nedene dayanmadığı, bu nedenle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesi gereğince davacının en son brüt 3 aylık ücreti tutarında tazminata hak kazandığı kabul edilmiş; ancak, vakıf üniversitesinde okutman olarak görev yapan davacının sözleşmesinin belirli süreli sözleşme niteliğinde yapılmasını gerektirir objektif ve yasal koşullar bulunmadığından, taraflar arasındaki iş sözleşmesi belirsiz süreli kabul olduğu değerlendirilerek bakiye ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında önce sözleşmenin belirli süreli olup olmadığı ve belirli süreli iş sözleşmesi mevcut ise bunun süresinden önce feshine dayalı olarak işverence ödenmesi gereken kalan süreye ait ücretler konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 11. maddesinde, “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif şartlara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir sebep olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı sebebe dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir.
    İş ilişkisinin süreye bağlı olarak yapılmadığı hallerde sözleşmenin belirsiz süreli sayılacağı vurgulanarak ana kural ortaya konulmuştur. İş sözleşmelerinin belirsiz süreli olması asıl, belirli süreli olması istisnadır. Kanunda belirli süreli işlerle, belirli bir işin tamamlanması veya belli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif şartlara bağlı olarak belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilecektir.
    Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilere göre daha az koruma altına olduğu düşünüldüğünde, iş sözleşmelerinin belirsiz süreli olmasının asıl, belirli süreli olmasının istisna olarak düzenlenmesinin işçinin korunması amacına matuf olduğundan davalı işverence objektif neden yokluğunun ve dolayısıyla sözleşmenin belirsiz süreli olduğunun ileri sürülmesi halinde işçinin korunması amacını taşıyan düzenlemenin aksine sonuç doğuracak şekilde uygulanması kanunun amacına aykırı olacağı gibi hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir.
    Somut olayda, taraflar arasında 15.09.2014 tarihli ve bir yıllık “tam zamanlı öğretim elemanı iş sözleşmesi” akdedilmiş olup bu sözleşmenin belirli süreli olduğu kararlaştırılmıştır. İşçiyi korumaya yönelik bakiye süre ücreti düzenlemesinin işveren lehine değerlendirilemeyeceği gözetilmeksizin mahkemece objektif neden bulunmadığı ve iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğundan bahisle dava konusu bakiye süre ücreti talebinin reddi isabetli olmamıştır. İş sözleşmesinin içeriği ve işverence çıkış kodunun “04” olarak kuruma bildirilmesi göz önüne alındığında, davacının iş sözleşmesinin 19.11.2014 tarihinde haklı bir sebep bulunmadan feshedildiği anlaşılmakla, davacının bakiye süre ücret alacağının belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Taraflar arasındaki diğer bir uyuşmazlık ise, iş sözleşmesinin 3. maddesinde düzenlenen cezai şart hükmünün geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    İş sözleşmesinin anılan maddesinde, “...Sözleşmeli, iş sözleşmesinde belirtilen bütün görev ve sorumluluklarını yerine getirdiği halde 3 aylık yasal bildirim şartı yerine getirilmeksizin iş bu iş akdi feshedilirse bu durumda kurum tarafından sözleşmelinin yasal hakları saklı kalmak kaydıyla kıdem tazminatına ilaveten almakta olduğu en son brüt aylık ücretin 3 aylık tazminat olarak ödenir” ifadesi yer almaktadır. Ancak 4857 sayılı İş Kanununda ve vakıf üniversitelerinde istihdam edilen okutmanlara ilişkin özel mevzuatta belirli süreli iş sözleşmeleri için herhangi bir bildirim süresi öngörülmüş değildir. Bu nedenle, somut olayda bildirim süresine uyulmamasına bağlanmış olan cezai şartın geçerli olduğu kabul edilemez. Cezai şart talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hatalı gerekçe ile kabulü yoluna gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.06.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi