Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15103
Karar No: 2017/2850

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15103 Esas 2017/2850 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı taraf, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle söz konusu taşınmazın kendisine tespit edildiği kadastro sırasında, davacı ise kazanma koşullarının oluşmadığını iddia ederek yapılan tespitin iptal edilmesi ve taşınmazın kendisi adına tapuya kaydedilmesi için dava açmıştır. Mahkeme, davacının lehine karar vermiş ancak Yargıtay Dairesi tarafından bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, mahkeme davalı lehine karar vermiştir ancak Yargıtay Dairesi bir kez daha bozma kararı vermiştir. Yargıtay Dairesi, eski tarihli memleket haritaları, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planının getirilmesi, yeniden keşif yapılması ve taşınmazın öncesinin belirtilen belgelerde nasıl tanımlandığının bilirkişilere açıklattırılması, taşınmazın kazanma koşullarının yöntemine uygun biçimde araştırılması gerektiğini belirtmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: 3402 sayılı Kanun, 3116 sayılı Kanun, 4785 sayılı Kanun, 5658 sayılı Kanun, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları, 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ve 17.
20. Hukuk Dairesi         2015/15103 E.  ,  2017/2850 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 173 ada 3 parsel sayılı 8371,12 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir.
    Davacı ..., davalının yaşı itibariyle lehine zilyetlik ile taşınmaz edinme koşulunun oluşmadığını ve dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılması mümkün olmayan yerlerden olduğunu iddia ederek, yapılan tespitinin iptali ile taşınmazın ... adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne, 173 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının iptali ile aynı ada ve parsel numarası ile ... vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiş; hüküm davalı kişi tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 03/03/2015 tarih ve 2014/8433 E. 2015/1139 K. sayılı kararıyla, kararda belirtilen memleket haritaları, hava fotoğrafları ve amenajman planının getirtilmesi, taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, getirtilen belgelerin keşifte uygulanması, taşınmazın öncesinin bu belgelerde nasıl tanımlandığının bilirkişilere açıklattırılması, taşınmazın ... sayılan yerlerden olup olmadığının ve ayrıca zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının yöntemine uygun biçimde araştırılması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkeme bozma kararına uyulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama sonucu davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
    Mahkemece kararda yazılı gerekçelerle red karar verilmiş ise de anılan karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olup bozma ilamı gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyleki, bozma kararında “eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında üç ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden keşif ve inceleme yapılması, ... araştırmasının usulüne uygun yapılması, taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olup zilyetlikle iktisaba elverişli bulunduğu belirlendiği takdirde imar ve ihya üzerinde durulup bu konuda ve zilyetliğin tesbiti yönünden tanık beyanlarına başvurulması ve zilyetli araştırmasının yöntemine uygun şekilde yapılması gerektiği belirtildiği ve yerel mahkeme bozma kararına uyulmasına karar verdiği halde yeniden keşif yapılmadan dosyanın tevdi edildiği bilirkişilerden alınan rapora göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Yargıcın dava konusu şeyi inceleyerek onun hakkında bütün duygularıyla bilgi edinmesi olarak tanımlanabilen keşif; taşınmazlarla ilgili davalarda, dava konusunun yerinde görülüp incelenmesi biçiminde gerçekleşir.
    O halde, yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları ile bundan üretilen memleket haritası ve kadastro tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bunlardan üretilen memleket hatirası (memleket haritalarının orjinalinden çekilmiş renkli örnekleri) ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden
    getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, hava fotoğrafları ve memleket haritaları ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği memleket haritaları ve hava fotoğrafları ölçeklerine çevrilip, ölçekler denkleştirilip, belgeler birbiri üzerine aplike edilip, hava fotoğraflarının üç boyutlu stereoskopik incelemesi yaptırılarak, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, çekişmeli taşınmaz ve komşu taşınmazlar denetime olanak verecek şekilde ölçekleri denkleştirilen hava fotoğrafları ve haritalar üzerinde gösterilmeli; taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünü, varsa ağaçların yaşını, cinsini, kapalılık durumunu, ... içi açıklık niteliğinde olup olmadığını, öncesinin ... olup olmadığını, ... sayılan yerlerden değilse, imar ihyanın ne zaman başlayıp ne zaman tamamlandığını, zilyetliğin türünü, kullanım durumunu, tasarruf sınırlarını, tarım arazisi vasfında olup olmadığını açıklayıcı ayrıntılı ve gerekçeli müşterek imzalı bilimsel rapor alınmalı (3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli); taşınmazın ... sayılan yerlerden olmadığı ve zilyetlikle iktisap edilecek yerlerden olduğu anlaşılırsa, bu defa davalı gerçek kişi yönünden 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeli; imar ve ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tesbiti yönünden yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmalı; parsellerin öncesinin ne olduğu, imar ve ihyanın kim tarafından ve hangi tarihte tamamlanıp bittiği, zilyetliğin hangi tarihte başlayıp kimler tarafından ne biçimde sürdürüldüğü, kullanımın ekonomik amacına uygun olup olmadığı, yerel bilirkişi ve tanıkların imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı; terk var ise bunun iradi terk olup olmadığı üzerinde durulmalı, davalı gerçek kişinin belgesiz zilyetlik yoluyla kazandığı taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi ve miktarı tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden çekişmeli taşınmaz dışında, başka taşınmazlar için salt zilyetlik nedenine dayalı olarak açtıkları tescil davalarının bulunup bulunmadığı mahkemeler yazı işleri müdürlüğünden sorulup tesbit edilmeli mahkemece tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 05/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi