22. Hukuk Dairesi 2015/34676 E. , 2018/14918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının ... Eğitim Hizmetleri A.Ş.’ye ait ... Koleji’nde İngilizce Öğretmeni olarak çalışmakta iken, söz konusu okulun ... Koleji Eğitim A.Ş. tarafından devralınması üzerine aynı yerde çalışmaya devam ettiğini, ancak devir sırasında 2010 yılı Haziran, Temmuz ve Eylül aylarına ait ücretlerinin ödenmemesi üzerine söz konusu alacakların tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 17.09.2008-18.06.2010 tarihleri arasında dava dışı ... Eğitim Hizmetleri A.Ş. bünyesinde çalıştığını, 01.09.2010 tarihinde ise ... Koleji’nde göreve başladığını, Asist Öğretim Kurumları A.Ş. kuruculuğunda faaliyette bulunan Özel ... Koleji İlköğretim Okulu’nda çalışmakta iken 31.08.2011 tarihinde istifa ettiğini, ... Eğitim Kurumları A.Ş.’nin davalı şirket tarafından devralınmasının söz konusu olmadığını, dava dışı şirket ile davalı şirket arasında hiçbir bağ bulunmadığını, davacının istifa etmesinden sonra söz konusu okulun kapandığını, ayrıca talep konusu Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında okulun kapalı olduğunu, kapalı okulda çalışmanın söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, öğretmen olarak çalışan davacı, çalışmakta olduğu kolejin davalı şirkete devri sırasında üç aylık ücret alacağının ödenmediğini ileri sürerek, bu alacakların okulu davalı şirketten tahsili gerektiğini ileri sürmüş; davalı ise, davacının 18.06.2010 tarihinde ... Eğitim Hizmetleri A.Ş.’ye ait kolejden istifa etmek suretiyle ayrıldığını, daha sonra 01.09.2010 tarihinde Asist Öğretim Kurumları A.Ş. kuruculuğunda faaliyet gösteren davalıya ait Özel ... Koleji İlköğretim Okulu’nda göreve başladığını, söz konusu şirketler arasında devir ilişkisi bulunmadığını, ... Eğitim Hizmetleri A.Ş.’ye ait kolej kapandıktan sonra davalıya ait okulun açıldığını, bu sebeple davacının 2010 yılının Haziran Temmuz ve Ağustos aylarına ait ücret alacağı bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, ... Koleji’ni devralan Asist Yönetim Kurumları A.Ş. ile ... Koleji Eğitim Kurumları A.Ş.’nin yönetim kurulu üyelerinin bir kısmının aynı olduğu, iki şirketin bağlantılı bulunduğu, davacının 18.06.2010 tarihli istifa dilekçesini işten ayrılma amacı ile vermediği, aksine okul yöneticilerinin talepleri doğrultusunda bu dilekçeyi verdiği gerekçesiyle, 18.06.2010-01.09.2010 tarihleri arasındaki döneme ilişkin ücret alacağının tahsili gerektiği sonucuna varılmıştır. Ne var ki, davacının görev yaptığı Kolej’in davalı ...Ş. tarafından devralındığı kabul edilse dahi, dosya içinde davacının yaz dönemi olan eğitim öğretim dönemi dışında, 18.06.2010-01.09.2010 tarihleri arasında fiilen çalıştığını ispata yönelik bilgi veya belge bulunmamaktadır. Mahkemece, davacının 18.06.2010 tarihli istifa dilekçesini işten ayrılma amacı ile vermediği değerlendirilerek ücret alacağı hüküm altına alınmış ise de, dinlenen tanıkların anlatımlarına göre davacının bu tarihten sonra, devir sürecinde işyerinde fiilen çalışmaya devam ettiği kanıtlanmış değildir. Aynı şekilde, dosyada mevcut İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yazıları ile davacının imzasını içeren istifa dilekçesi ve davacının 01.09.2010 tarihinde yeni şirket bünyesinde işe başladığına dair kayıtlar dikkate alındığında, davacının bu kayıtların aksini ispata yarar delil sunamadığı açıktır. Bu itibarla davacının, talep konusu dönemde çalışma iddiasını ve ücret alacağı bulunduğunu ispatlayamadığı göz önüne alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.