21. Hukuk Dairesi 2015/8360 E. , 2016/3796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İŞ) Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılar ... ve ..."nın tüm temyiz itirazlarının reddine, davalı ... A.Ş. "nin temyiz itirazlarının ise kabulüne,
...Dava, sigortalının iş kazası sonucu vefatı nedeniyle eşi ve çocuğunun maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı eş yararına 260,... TL maddi ve ...000,00 TL manevi, davacı çocuk yararına ....551,55 TL maddi ve ...000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 60. maddesi(tam dayanışmalı sorumluluk) ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen Borçlar Kanunu’nun 51. maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 60. maddeleri(eksik dayanışmalı sorumluluk) uyarınca davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir.
İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır.
Somut olayda, davalı ..."e ait binanın demir doğrama ve tavan işinde davalı ..."ın işçisi olarak çalışan müteveffanın olay tarihinde köşebendi binanın balkonundan içeri almaya çalışırken, köşebendin binanın yakınından geçen alçak gerilim hattına temas etmesi sonucu akıma kapılarak vefat ettiği, onanarak kesinleşen rücuan tazminat davasında alınan kusur raporlarında bina sahibi davalı ..."in % ..., işveren davalı ..."ın % 40, müteveffa işçinin % 40 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği, Mahkemece alınan hükme esas kusur raporunda ise davalı ..."in % ..., işveren davalı ..."ın % 40, müteveffa işçinin % 40 oranında kusurlu olduklarının, davalı ...A.Ş."nin ise enerji hattını yasal mesafenin üzerinde geçirdiği için kusuru bulunmadığının belirtildiğinin anlaşılmasına göre, davalı ... A.Ş. yönünden kusur yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan Gediz Elektrik Dağıtım AŞ"ne iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ... ve ..."ya yükletilmesine
08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.