22. Hukuk Dairesi 2015/34710 E. , 2018/14919 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının 2007 yılının Ağustos ayında davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığını, aylık net ücretinin 1.200,00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, belirsiz alacak olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının istifa ederek işten ayrıldığını, işvereni ibra ettiğini, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, haftalık fazla çalışma süresinin aşılması halinde bu çalışmalara ait ücretlerin bordrolara yansıtılarak banka kanalıyla ödendiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, yasal süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Dosya kapsamına göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftada altı gün 08.00-18.00 saatleri arasında günde 1,5 saat ara dinlenmesi ile çalışarak haftada altı saat fazla çalışma yaptığı, ancak bordroda tahakkuku bulunan miktarların banka yoluyla davacıya ödendiği, davacının bu ödemelerin dışında fazla çalışma yaptığına yönelik eşdeğer yazılı belge sunamadığı ifade edilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının fazla çalışma alacağının reddine karar verilmiş ise de, dosyada mevcut bordroların imzasız olduğu anlaşılmaktadır. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde, ilgili dönem banka ve ödeme kayıtlarına göre ödendiği tespit edilen miktarların hesaplanan fazla çalışma alacağından mahsubu gerekirken, fazla çalışma alacağı talebinin tümüyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece belirtilen yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.