Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ... ve ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafii ve katılan vekili tarafından, 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A- Sanık ... hakkında, 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
... Kriminal...Müdürlüğünün 01/11/2012 tarihli uzmanlık raporu ile, sanık ...’ın aracında yapılan arama sonucu ele geçirilen tabancanın 6136 sayılı Kanuna göre yasak niteliği haiz ateşli silah olduğu, sanığın ikametinde yapılan arama sonucunda ele geçirilen kamanın, 6136 sayılı Kanuna göre yasak niteliği haiz ateşli bıçaklardan olduğu tespit edilmiş olmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, kararın hukuka aykırı olduğuna, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
B- Sanıklar müdafinin ve katılan vekilinin, sanıkların 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
17/10/2012 tarihinde sabık Sebahattin’in ikametinde yapılan aramada 7 adet sikke, sanık ...’ın ikametinde yapılan aramada, 236 adet ağır metalle karışık taş parçaları, 1 adet kama, 52 adet madeni yuvarlak para, 4 adet çömlek parçası, 2 adet yontulmuş taş, 25 adet metal parçası, 1 adet meryem ana figürlü yuvarlak parça ile aracında yapılan aramada tüfek, tüfeğe ait 43 adet fişek, el yapımı tabanca, 1 adet tüfek namlusu, 54 adet fişek ele geçirildiği,
Dosya kapsamındaki belgeler ve tanık beyanları ile, sanıkların tarihi eser satarak para kazandıkları, bu nedenle banka hesaplarında olağanın dışında para bulunduğu ileri sürülmüş ise de; münhasıran olay günü sanıkların ikamet ve araçlarında yapılan arama sonucu elde edilen eserlerin ticarete konu edildiğine dair, savunmalarının aksine, şüpheden uzak, kesin delil mevcut olmadığı, sanık ...’in savunmasında, ikametinde ele geçen eserlerin dedesinden ve babasından kaldığını, sanık ...’ın savunmasında, ele geçen eserleri avlanma sırasında bulduğunu ileri sürdüğü anlaşılmakla;
1- Sanık ...’ın ikametinde yapılana arama sonucunda ele geçen eserlerin, mahkemece alınan bağımsız bilirkişi raporu ile bir kısmının 2863 sayılı Kanun kapsamında olduğu, bir kısmının Kanun kapsamında olmadığının belirlendiği, sanığın aşamalardaki savunmalarında, suça konu eserleri avlanma sırasında bulmak suretiyle elde ettiğini söylemesi karşısında, eyleminin, 2863 sayılı Kanunun 67/1. maddesinde düzenlenen “haber verme sorumluluğuna aykırılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, hatalı nitelendirme ile aynı Kanunun 67/2. maddesi uyarınca yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Sanık ...’in ikametinde yapılan aramada 7 adet sikke ele geçirildiği, bağımsız bilirkişi raporu ve Müze Müdürlüğü tarafından düzenlenen raporda, hangi eserlerin sanık ...’in evinde bulunan eserler olduğuna dair bilgi yer almadığı ve 2863 sayılı Kanun kapsamında kalmadığı belirtilen eserler arasında bir takım sikkelerin de olduğu göz önüne alındığında, sanık ...’in ikametinde ele geçirilen 7 adet sikkenin, dosya kapsamında bulunan aramaya ilişkin CD kayıtları da incelettirilmek suretiyle tespit edilip, mevcut durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan eserlerden olup olmadıkları, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı niteliğinde olup olmadıkları tespit edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi, aynı zamanda sanığın aşamalardaki savunmalarında, suça konu eserlerin babasından ve dedesinden kaldığını söylemesi karşısında, eyleminin, 2863 sayılı Kanunun 70/1. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeksizin, hatalı nitelendirme ile aynı Kanunun 67/2. maddesi uyarınca yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
a- Bağımsız bilirkişi heyeti raporu ile imitasyon olduğu tespit edilen meryem ana figürlü mührün de yanıltıcı özelliği nedeniyle 2863 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca müzeye teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanık ...’a iadesine dair hüküm tesisi,
b- Sanık ...’ın aracında yapılan aramada ele geçirilen 1 adet tüfek namlusu hakkında, Müze Müdürlüğü raporunda, etnografik nitelikte kültür varlığı olduğunun, 20/12/2012 tarihli ... Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı Müze uzmanları tarafından düzenlenen raporda da ... kültür varlığı niteliğinde olduğunun belirtildiği anlaşılmakla; tüfek namlusu hakkında bağımsız bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, mevcut durumu itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgisi, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan eserlerden olup olmadığı , 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı niteliğinde olup olmadığı tespit edilerek, sonucuna göre 2863 sayılı Kanunun 75. maddesi gereğince Müze Müdürlüğüne teslim edilmesi gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sahibine iadesine ilişkin karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.