MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; Özel belgede sahtecilik suçundan beraat
Sanıklar ... ve ... hakkında; nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından, ayrı ayrı beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanıklar ... ve ...’un beraatlerine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekili tarafından; özel belgede sahtecilik suçundan sanık ...’ün beraatine ilişkin hüküm ise, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’ın, sanık ...’in çalıştığı bankaya kredi başvurusu yapması üzerine, kendisine kredi sözleşmesinin imzalanabilmesi için üç adet kefil bulmasının söylendiği, akabinde sanık ...’ın 1. kefil olarak sanık ...’u gösterdiği, sanık ...’un suça konu kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalamasından sonra, sanıkların iştirak halinde hareket ederek, 2. ve 3. kefiller olarak sanık ...’un kardeşleri olan katılanları kredi sözleşmesinin kefili olarak gösterip katılanlar adına sahte imzalar atarak sanık ...’a ilgili banka tarafından tahsis edilmemesi gereken 25.000 TL tutarındaki kredinin açılmasını sağladıkları, kredi taksitlerinin ödenmesinde sorun yaşanması üzerine banka tarafından borçlu ve kefiller hakkında icra takibi başlatıldığı, bu suretle sanıklar ... ve ...’in nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını; sanık ...’un ise özel belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık ..., ... ve ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen beraate ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklara atılı özel belgede sahtecilik suçunun 5237 sayılı TCK"nın 207/1 maddesinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, suç tarihinin 20/04/2007, iddianamenin düzenlenme tarihinin ise 08/10/2009 olduğu, yapılan yargılama neticesinde sanıklar hakkında beraat hükümleri verildiği, bu nedenle dava zamanaşımını kesen son işlemin sanık ... yönünden 07/01/2010, sanık ... yönünden 02/02/2010 ve sanık ... yönünden ise 27/04/2010 tarihli sanıkların sorgularının olduğu, sanıkların, sorgu tarihleri olan 07/01/2010, 02/02/2010 ve 27/04/2010 tarihlerinden itibaren dava zamanaşımını kesen başka bir işlem bulunmadığı, dolayısıyla sanıkların sorgularının yapıldığı tarihlerden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraate ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar ... ve ...’in tevil yollu ikrar içeren savunmaları, katılan beyanları, kriminal rapor, kredi evrakları, ilgili bankadan gelen cevabi yazı ve ekleri, icra dosyası ile tüm dosya kapsamından; sanıkların, kredi sözleşmesinde yer alan katılanlara ilişkin kefil imzalarını sahte olarak tamamladıklarının anlaşılması karşısında, sanık ...’ın, banka tarafından tahsis edilmemesi gereken krediyi alabilmek amacıyla hileli söz ve davranışlarda bulunarak katılanları kefil gösterip bankadan kredi almak suretiyle haksız yarar sağlaması ve sanık ...’in ise çalıştığı banka tarafından sanık ...’a tahsis edilmemesi gereken kredinin açılması amacıyla kredi sözleşmesinde kefil olarak gösterilen katılanlar adına sahte imza atmak suretiyle sanık ...’ın eylemlerine yardım eden sıfatıyla iştirak etmesi şeklinde sübut bulan eylemlerinin, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanıkların atılı suçtan mahkumiyetleri yerine, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde beraatlerine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 02.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.