Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13973
Karar No: 2015/6492
Karar Tarihi: 16.04.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/13973 Esas 2015/6492 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/13973 E.  ,  2015/6492 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
    TARİHİ : 24/03/2014
    NUMARASI : 2012/1918-2014/639

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı borçlu aleyhine .. nolu aboneliğe ilişkin müvekkili kuruma 01/12/2004 ile 09/11/2010 tarihleri arası tahakkuk eden toplam 3.901,03 TL borcu bulunduğunu, borçlunun borcu için Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2011/10350 sayılı dosyasında 3.931,81 TL üzerinden takip başlatıldığını ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla borçlunun haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, cevap dilekçesinde; Aboneliğin bulunduğu binada 1996 Mart ayına kadar oturduğunu, sonrasında ayrıldığını, aboneliğin kendisi üzerine olduğu için takibin adına yapıldığını, kendisinden sonra oturan kiracıların 2004 yılına kadar olan borçlarını ödediklerini, 2004 ile 2008 tarihine kadar suyu fiilen kullananlar ödeme yapmadıkları için bu dönem fatura borcunun kendinden istenildiğini, davacının 1996 yılından bu güne kadar üzerine düşeni yapmadığını, suyu kullananların zamanında borcunu tahsil etmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalının Adana 5. İcra Müdürlüğü"nün 2011/10350 Esas sayılı takip dosyasındaki yaptığı itirazın 2.287,92 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar 348,49 TL gecikme faizi üzerinden iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takip tarihinden sonra faize faiz yürütülmemek üzere asıl alacak olan 2.287,92 TL üzerinden yıllık % 9 yasal faiz uygulanmasına, asıl alacak olan 2.287,92 TL"nin % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava; davalının takibe konu su borcunun bulunduğu yere ilişkin aboneliğinin bulunduğu, davalının sözkonusu konuttan aboneliğini iptal ettirmeksizin ayrıldığı, takibin Ekim 2004 ile Eylül 2010 arasında ödenmeyen 67 adet adet faturaya ilişkin takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Somut olayda; mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda; su faturalarının tahakkuk ettiği dönemde yürürlükte olan Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi Tarifeler Yönetmeliği III. Bölümündeki suyun kapanması ve sözleşmenin feshiyle ilgili 54. maddesinin: "Borcunu ödemeyen abonelerin suları kapatılır. Su kapatılmasına rağmen borç ödenmezse kapatma tarihinden itibaren en geç 6 ay içerisinde sayacı kaldırılır, sözleşmesi iptal ve hesabı tasfiye edilir. Tasfiyesi mümkün olmayan alacaklar için yasal kovuşturma yapılır" şeklinde olduğu ifade edilmiş; davacı ASKİ"nin yaklaşık 6 yılllık süreçte, davalı abone tarafından borçların ödenmemesine rağmen, Tarifeler Yönetmeliğinin 54.maddesinde belirtilen hüküm çerçevesinde suyu tüketime kapatmayarak ve de en geç 6 ay içerisinde sayacı kaldırmayarak, abonelikte uzunca bir süre su tüketimi yapılmasına neden olduğundan hizmet kusuru işlediği, aynı şekilde 7. maddedeki sözleşme hükümlerine göre de, borçlar ödenmediğinden abonelik sözleşmesinin feshi mümkün olmadığından tasfiyesi mümkün olmayan alacaklar olarak değerlendirilebilecek bu durum için alacağının tahsili için zamanında yasal işlemleri yapmadığından dolayı hizmet kusuru işlediği, bu bağlamda abonelikte ödenmeyen ilk 6 fatura dışında (2004/10, 2005/03 arasındaki dönem) 2005/04 dönem faturası ile 2010/09 dönem faturası arasındaki 61 döneme ait faturalar için sadece kullanım bedelinin talep edilebileceği (gecikme zammının istenilemeyeceği), zira davacı kurum ilk 6 döneme ait faturanın ödenmemesi sonrasındaki en fazla 6 ay sonrasında suyu kullanıma kapatıp sayacı sökmediği ve bu tarihe kadarki ilk faturanın tahsili için yasal işlem başlatmadığından kusurlu olduğu belirtilmiş; sözkonusu rapor nazara alınarak ilk 6 fatura dışında diğer faturalardan gecikme zammı alınamayacağı belirtilmek suretiyle bu yönde hüküm tesis edilmiştir.
    Davalı, aboneliği iptal ettirmedikçe, abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak su bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte davacı kuruma karşı müteselsil sorumludur. Davacının Yönetmelik gereği suyu kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etse de, bu kusur, tüketilen su bedelinin aslından davalının beraatını gerektirmeyeceği gibi tüketim bedeli olan ana borçtan hukukî sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Olsa olsa (normal tüketim bedeli dışında) gecikme zammından indirim sebebi olabilir. Aksine düşünce, davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açar.
    Hâl böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; dosyanın yeniden konusunda uzman bilirkişiye tevdii ile davalının dava konusu ana borçtan (ana tüketim bedelinden) her halükârda sorumlu olduğu, (hiç bir şekilde davacının kusuru nedeniyle ana tüketim bedelinden indirim yapılamayacağı) davacının Yönetmelik gereği suyu uzun süre kesmemesinin daire uygulamasına göre de, davacı açısından müterafik kusur oluşturacağı; ancak, bu kusurun da gecikme zammından indirim (% 50) sağlayacağı, ancak yapılacak indirimin en fazla yasal faiz oranına kadar olacağı nazara alınarak, rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken; aksine düşüncelerle, salt 6 aya ilişkin gecikme zammından davalıyı sorumlu tutan, bu süreden sonra ise gecikme zammı ve faizden davalının sorumlu olmayacağı yönünde görüş bildiren bilirkişi raporu nazara alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi