MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ile davalı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili asliye hukuk mahkemesine hitaben yazdığı dilekçede, ... ili, .... ilçesi, ... köyü, ... mahallesinde doğusu .... ve .... arazileri, batısı çiftçi yolu, kuzeyi .....-... yolu, güneyi ...ve .... arazileri ile çevrili yaklaşık 21.000 m2"lik arazinin zilliyetliğinin ..."tan harici senetle devralındığını, arazinin 2005 yılından beri davacının zilliyetliğinde olduğunu, davalının davacının zilliyetliğine tecavüz ettiğini belirterek davacının zilliyet olduğunun tespitine, davalının haksız müdahalesinin men"ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 07.02.2013 tarih ve 2012/10127 esas, 2013/1205 karar sayılı ilamı ile asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı bozulmuştur.
Bozmanın ardından asliye hukuk mahkemesinde yargılama devam ederken Orman Yönetimi ile Hazine davaya dahil edilmiş, yargılama sonucunda dava konusu taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kaldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, harici satışla devralınan zilyetliğin tespiti ve korunması ile müdahalenin men"i istemine ilişkindir.
Yörede, 1946 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışması ile 2009 yılında yapılan ancak, henüz ilân edilmediğinden kesinleşmeyen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılmış aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 06/04/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.