3. Hukuk Dairesi 2014/14207 E. , 2015/6883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2012/429-2013/550
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının .. tesisat nolu sayaçtan elektrik kullandığını, davalının iş yeri adresinde "idareye kayıtlı olmayan, alt kapağı mühürsüz, sözleşmesiz" kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, davalı tarafından ödenmeyen faturalar için Bakırköy 16.İcra Müdürlüğünün 2011/116 Esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, gönderilen ödeme emrine davalının haksız ve kötüniyetli olarak itirazda bulunduğunu, davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacaklarına takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulamasına, itiraz haksız ve kötüniyetli olduğundan alacağın % 20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, davalının Bakırköy 16.İcra Dairesinin 2011/116 Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacı kurum tarafından kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturadan dolayı, davalının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Somut olaya gelince; davacı kurum çalışanları tarafından yapılan denetim neticesinde, tanzim olunan 15/02/2011 tarih ve .. nolu kaçak elektrik kullanma tutanağı ile "alt kapağı mühürsüz, idareye kayıtlı olmayan sayaçtan elektrik kullanıldığı" belirtilmiştir.
Mahkemece, zarar yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; abonesiz kaçak tüketimde gecikme zammı hesaplaması cihetine gidilmiştir. Kaçak kullanımda gecikme zammı olmaz. Gecikme zammında bir zaman unsuru bulunmadığından faiz karakteri yoktur. Gecikme zammı faiz niteliğinde olmadığı gibi faiz benzeri olarak da kabul edilemez.
Sözleşmelerde kararlaştırılan gecikme zammı, hukuki niteliği itibariyle, bir borcun gününde ödenmemesi halinde alacaklının gecikme zammı süresince borçluya tanıdığı vade karşılığı belirli bir oranda borca yapılan ilave niteliğindedir. Gecikme zammı, gecikme faizi de değildir. Gecikme zammında da bir para borcunun geç ödenmesi bahis konusudur. Gecikme faiz talebinde bulunabilmek için borçluyu temerrüde düşürmek gerektiği halde, gecikme zammında buna lüzum yoktur. Ne var ki, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, gecikme zammı isteminin aynı zamanda faiz uygulanması gerektirdiği gözetilerek; ödenmeyen kaçak bedele yönelik olarak faiz uygulanması gerekmektedir.
Yine, davacı taraf takip talebinde toplam alacağa takip tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep etmiş olup mahkemece bu talep kabul edilmiştir. Ancak yalnızca asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülebilir.Bu husus da doğru görülmemiştir.
Ayrıca, kayıp-kaçak bedeli hakkında verilen ve Dairecede benimsenen HGK"nun 21/05/2014 günlü ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından kaçak kullanmak (hırsızlanmak) suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaştığı da söylenemez.
Öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi davacı dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, parekende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Ne var ki, davaya konu bedeller ile ilgili olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulü de mümkün değildir.
Somut olayda,bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, kaçak elektrik bedellerine psh, iletim, dağıtım bedellerini de dahil ederek hesaplama yapmıştır. Mahkemece alınan bu hesaplama şekli benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre ve anılan bedeller dahil edilmeden kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle dosyanın bilirkişiye yeniden tevdiyle davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile 622 sayılı kurul kararı hükümlerine göre ve (aboneli kullanımlarda kabul edildiği gibi) kaçak tahakkukuna; kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve perakende satış hizmeti bedelleri dahil edilmeden, mesul olduğu kaçak elektrik bedeli ile davacının gecikme zammı talebi, faiz olarak değerlendirilip, takip tarihine kadar işlemiş faiz oranının hesaplattırılarak, davacının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, yalnızca asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütüleceği dikkate alınmalı; daha sonra, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.