4. Hukuk Dairesi 2021/2838 E. , 2021/2352 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 16.03.2018 günü davacının yolcu olduğu davalıya trafik sigortalı (ZMSS) araç ile meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL adli rapor ücreti olmak üzere toplam 15.100,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş; yargılama sırasında talebini 76.079,77 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davalı tarafından davacıya başvuru öncesinde ödeme yaptıklarını ve sorumluluklarının kalmadığını, sigorta şirketinin teminat limiti ve kusur oranında sorumlu olduğunu, hesaplamada TRH 2010 tablosu kullanılması ve hesaplanacak tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kısmen kabulü ile 46.372,12 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının 28/11/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte başvurana ödenmesine karar verilmiş; karara, davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; itirazın kabulü ile hakem kararının kaldırılmasına talebinin kabulü ile 76.079,77 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının 28/11/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte başvurana ödenmesine karar verilmiş; itirazın kabulüne dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43.(6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, davacı davalıya trafik sigortalı araçta yolcu konumundadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda hatır taşıması olduğunu savunmuş, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı ile dava dışı sigortalı araç sürücünün arkadaş olması sebebi ile %20 hatır indirimi uygulanmış, İtiraz Hakem Heyetince ise dosya kapsamından davacının hangi amaçla taşındığı belirsiz olduğundan hatır taşıması indirimi yapılması yerinde görülmemiş davacı tarafın hatır indirimi yapılmamasına yönelik itirazı kabul edilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir. Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, ceza dosyasının tamamının getirtilerek, buna ilişkin taraf delilleri toplanmak suretiyle davalı vekilinin hatır taşıması savunması üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak, tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılıp yapılmaması gerektiği hususları tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de;
Somut olayda, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı yararına davalı aleyhine tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Sigortacılık Yasası 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Karar yılında yürürlükte olan 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17. Maddesinde; "(1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır.
(2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez." hükmü düzenlenmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalması nedeni ile AAÜT"nin 17. maddesi gereğince karar yılındaki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, dosyanın saklayan mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.