21. Hukuk Dairesi 2015/20828 E. , 2016/4099 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, .. ve Davalı Kurumu Vek. Av. M.. D.. aralarındaki tespit davası hakkında sayılı kararın Onanmasına ilişkin Dairemizin sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde maddi hatanın düzeltilmesi yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü. KA R A R
İstem, maddi yanılgının düzeltilmesine ilişkindir.
Maddi yanılgının varlığı halinde usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği ve maddi hatanın düzeltilmesi gerektiği Yargıtay"ın ve Dairemizin yerleşmiş görüşlerindendir.
Dava, davacının 01.09.1996-28.06.2011 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasada, 506 Sayılı Yasanın 79. maddesindeki gibi, geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Anılan Yasanın 5. maddesinde, 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin, kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Yasanın 10. maddesindeki kayıtlar Kurum tarafından yapılacak olan tescil işlemleri için uygulama alanı bulmaktadır.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, bir-iki yıl dışında süreklilik arz ettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Prim kesintisinin bulunmadığı yıllarda, tarımsal faaliyetin saptanması bakımından, ürünlerin ne şekilde değerlendirdiğini ortaya koymak, davacının tarımsal faaliyete elverişli taşınmazlarının bulunup bulunmadığını araştırmak, tarımsal faaliyetin taşınmazların kiralanması suretiyle yürütüldüğü iddia ediliyor ise, bu konuda taşınmazların kimden, hangi yıllar için kiralandığı, hangi tarımsal ürünlerin üretimi için faaliyette bulunulduğu, kiralayan kişinin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının bulunup bulunmadığı, kiracının kiralama yoluyla tarımsal faaliyetini yürütmeye elverişli tarımsal alet edevatının bulunup bulunmadığı gibi ayrıntılı araştırma yapmak, gerektiğinde tarımsal faaliyetin yapıldığı iddia edilen dönemdeki muhtar ve azaların bilgilerine başvurmak, özetle, tarım faaliyetinin devam edip etmediğini hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya koymak ve sonucuna göre hüküm kurmak gerekir.
11 Eylül 2014 gün ve 29116 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun"un 58.maddesi ile 5510 sayılı Kanun"a eklenen Geçici 54. maddesiyle, esnaf ve sanatkar siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılması imkanı sağlanmıştır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez.
Birikmiş prim borçlarını ödemek amacıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanmak için 31.05.2011 tarihine kadar davalı Kuruma başvurmak ya da buna ilişkin mahkemeden talepte bulunmak gerekir. Anılan istemi içeren davanın yasal süre geçtikten sonra 19.07.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, 31.05.2011 tarihine kadar davacının, davalı Kurumdan birikmiş prim borçlarını ödemede 6111 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanma isteğinde bulunup bulunmadığı araştırılarak; bulunmuşsa, buna göre karar verilmesi; bulunmamışsa, buna ilişkin isteğin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının ilk olarak 01.05.1987 tarihinde resen Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, davacının 13.05.1991 tarihinde Kuruma başvurusu ile yaşının ileri olması nedeni ile kaydının silinmesini talep ettiği, Kurum tarafından 31.07.2003 tarihinde davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptaline ilişkin davacıya bildirimde bulunduğu, davacının bu kez 04.05.2011 tarihinde yaptığı başvuru sonucu 6111 Saylı Yasa gereği geriye dönük olarak tescilinin yapıldığı ve 01.09.1996-28.06.2011 tarihleri arasında sigortalı kabul edildiği, ancak davacının 28.06.2011 tarihinde yaşlılık aylığı talebi sonucunda davacının daha önce Tarım Bağ-Kur sigortalsı olmak istemediğine dair beyanı olduğundan 01.05.2008-26.08.2010 tarihleri arasında Tarım Bağ_Kur sigortalığının iptal edildiği ve 01.05.2008-26.08.2010 tarihleri arasında olarak sigortalılığının yeniden düzenlendiği, davacının davacının 1996 ve 2004 tarihleri arasında sattığı ürünlerden tevkifat yapılmış oldığı, 02.01.1995-26.08.2010 tarihleri arasında da ziraat oda kaydının olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, 6552 Sayılı Yasanın 58. Maddesiyle 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 54/2. maddesine göre de Tarım Bağ-Kurluların 31.12.2013 tarihine kadar prim ödenmesi şartıyla sigortalı sayılacağından davacının ödediği primlerin ilk kesintiyi takip eden ay başından itibaren hangi süreyi karşıladığının Kurumdan sorularak bu sürenin Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabulü gerekir.
Yapılacak iş; 6552 Sayılı Yasanın 58. Maddesiyle 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 54/2. maddesi kapsamında değerlendirmesi yaparak, davalı Kurumdan davacının 6111 sayılı yasadan yararlanarak yapmış olduğu prim ödemelerinden varsa 01.05.2008-26.08.2010 tarihleri arasındaki sigortalılık borcu düşülerek ödemiş olduğu bu primlerin 1.9.1996 tarihinden itibaren karşıladığı süreyi sormak ve davacının bu sürede Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabul ederek yaşılılık aylığı şartlarını buna göre değerlendirmekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan maddi hata istemi kabul edilmeli, Dairemizin tarihli ilamı kaldırılarak, mahkemenin tarihli kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının maddi hata isteminin kabulüyle, tarihli Onama ilamının KALDIRILMASINA, tarihli kararın BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde davacıya iadesine,
10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.