Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3918
Karar No: 2019/1195
Karar Tarihi: 26.02.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3918 Esas 2019/1195 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, satışa konu taşınmazın değerinin tespiti ile gerçek değer ile tapudaki satış değeri arasındaki farkın 50,000 TL'nin tahsili davasıdır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, davacının birinci talebi olan tespit davasını açmakta hukuki yararı olmadığına ve kısmi dava açmanın mümkün olmadığına karar verdi. Ayrıca, belirsiz alacak davası da açılamayacağına hükmetti. Bu nedenle, davacının değer tespit talebinin reddine karar verildi. Kararda belirtilen kanun maddeleri HMK'nın 106, 107 ve 109. maddeleridir.
19. Hukuk Dairesi         2017/3918 E.  ,  2019/1195 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacılar 1- ... 2-... Turizm Sey. Taş. İnş. Maden Müh. Kuy. ve Tic. Ltd. Şti. vek. Av. ... ile davalı ... Turizm İnş. Taşımacılık Tar. Gıda Kuy. San. ve Tic. Ltd. Şti. vek. Av. ... arasında görülen dava hakkında Manavgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden ( Tic. Mah. Sıf. ) verilen 14/06/2016 tarihli ve 2016/17-2016/372 E.-K. sayılı hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 06/04/2017 tarihli ve 2016/15828-2017/2876 E.-K. sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, satışa konu taşınmazın değerinin tespiti ile gerçek değer ile tapudaki satış değeri arasındaki farkın şimdilik 50.000,00 TL"sinin tahsili davasıdır. HMK"nın 106. maddesi uyarınca davacının birinci talebi olan tespit davasını açmakta hukuki yararı yoktur. Davacının 50.000,00 TL"lik kısmi davasına gelince, dava tarihi itibariyle HMK"nın 109/2 maddesi yürürlükte olduğundan davacının kısmi dava açması mümkün değildir. Öte yandan bu dava HMK"nın 107. maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak da açılamaz. Şu halde davacının değer tespit talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi kısmi dava şeklindeki davada ise HMK"nın 109. maddesinin dava tarihindeki şekline göre kısmi dava açılamayacağından davacıya dava konusu taşınmazın gerçek değerini bildirmesi ve taşınmazın tapuda gösterilen satış değeri olan 1.300.000,00 TL ile gerçek değer arasındaki farkı belirlemesi ve davasının değeri bu olacağından bunun üzerinden harcı tamamlaması için mehil verilmesi, davacı beyanda bulunmaz ise davanın usulden reddi, beyanda bulunup harcı yatırmaz ise Harçlar Kanunu"na göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken bu hususlar yapılmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmadığından davacılardan ..."in temyiz isteğinin bu yönden kabulü ile hükmün bu gerekçe ile bozulması gerekirken ilamda yazılı nedenle bozulması da doğru olmamıştır. Açıklanan bu nedenlerle ve bu şekilde yapılacak bozmanın usulü sebepler yönünden, karar düzeltmeye başvuran davalı lehine olacağından davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 06/04/2017 tarihli ve 2016/15828-2017/2876 E.-K. sayılı bozma kararının 2. maddesi kaldırılarak hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 06/04/2017 tarihli ve 2016/15828-2017/2876 E.-K. sayılı bozma kararının 2. maddesi kaldırılarak hükmün belirtilen değişik gerekçe ile BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26/02/2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Yerel mahkemece verilen karar özü itibariyle doğrudur. Zira HMK’nın 107. maddesinde düzenlenmiş belirsiz alacak davasının açılabilmesi için talep edilecek miktarın tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olması gerektiği gibi verilen kesin süre içerisinde davacı tarafından mahkemece verilen ara kararlarının gereği yerine getirilmemiş, talep netleştirilerek harç yatırılmamıştır. Bu nedenle mahkemece davanın usulden reddi yerine açılmamış sayılması şeklinde karar verilmesi yerinde görülmemekle birlikte mahkemenin bu yanlışlığı bozmayı gerektirir ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekirken yazılı şekilde bozulması gerektiğine dair Sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi