16. Hukuk Dairesi 2016/1003 E. , 2018/6971 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1975 tarihinde kesinleşen ... sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 01.02.2013 tarihinde dava açmıştır. Yargılama sırasında ... temsilcisi, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin ... adına tescili talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, harita mühendisi bilirkişinin 01.07.2013 tarihli rapor ve krokisinde (A1) harfi ile gösterilen 1.505,86 metrekare; (B1) harfi ile gösterilen 199.40 metrekare ve (B2) ile gösterilen 2.394,32 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 7.488,35 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümlerinin tarla vasıflı ve tam paylı olarak davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, ... çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin 3402 sayılı ... Kanunu"nun 14. 17. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddeleri uyarınca tescili istemiyle açılan davada; dava ve temyize konu (A1), (B1), (B2) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinde, davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir.
Ancak, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelemesi olduğu halde, bu fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi eliyle inceleme yaptırılmamış, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliğinin belirlenmesi hususunda ziraat ve jeoloji mühendisleri tarafından yapılan inceleme ile yetinilmiştir. Ayrıca davaya konu taşınmaz bölümlerine komşu taşınmazlara ait kayıtlar getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları da saptanmadığı gibi, davaya konu taşınmaz bölümlerinden bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü dışında kalan (A1), (B1) ve (B2) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin hangi nedenle ve hangi tarihte tescil harici bırakıldıkları ... Müdürlüğünden sorulmamıştır. Bundan başka çifte tapunun önlenmesi bakımından teknik bilirkişi raporuda eklenmek suretiyle dava konusu taşınmaz bölümlerinin tapuda kayıtlı olup olmadıkları tapu sicil müdürlüğünden davacı adına belgesizden tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı hususu ise Tapu ve ... Müdürlükleri ile Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulmamış ve ayrıca davacı tanığı olduğu net olarak tespit edilen... mahalli bilirkişi olarak dinlenmiş, mahkemenin çekişmeli taşınmaz bölümlerine ilişkin gözlemi de tutanağa yazılmamıştır. Açıklanan nedenlerle mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle harita mühendisi bilirkişisinin rapor ve krokisinin (A1), (B1) ve (B2) harfleri ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümlerinin hangi nedenle tespit harici bırakıldığı ... Müdürlüğü’nden sorulmalı, ayrıca davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde ... sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü ile ... ve Tapu Müdürlüklerinden sorularak, varsa bu taşınmazlara ait ... tutanak örnekleri getirtilerek dosya arasına konulmalı, ve dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından dosya arasına getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, olabildiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi refakate alınarak mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak bu keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulundukları ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandıkları, kime ait oldukları, kimden nasıl intikal ettikleri imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, imar-ihyaya konu edilmiş iseler ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin toprak yapılarını ve niteliklerini, zirai durumlarını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümleri üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliklerini, taşınmaz bölümlerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; teknik bilirkişi rapor ve krokisi de eklenerek çifte tapunun önlenmesi açısından dava konusu taşınmaz bölümlerinin tapuda kayıtlı olup olmadıkları Tapu Müdürlüğünden sorulmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı Belediyeye iadesine, 22.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.