3. Hukuk Dairesi 2014/21691 E. , 2015/7298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : EŞME ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2014
NUMARASI : 2012/382-2014/262
Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacı ile davalının resmi nikahları olmaksızın, yapılan bir düğün ile evlendiklerini, bu birlikteliklerinden Hakkı isimli çocuklarının dünyaya geldiğini, davalının, davacı eşi ve çocuğuyla hiç ilgilenmediğini ve davacıya evi terk etmesi için sürekli baskı yaptığını, bunun üzerine davacı müvekkilinin çocuğu ile birlikte ailesinin yanına sığındığını ve tarafların bu aşamadan sonra ayrı yaşamaya başladığını, davalının çocuğuna karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini belirterek, müşterek çocuk için aylık 500 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili davalı ile davacının köy düğünü ile evlendiklerini, kısa bir süre birlikte yaşadıklarını ve bu evliliklerinden çocukları Hakkı"nın dünyaya geldiğini, davalı müvekkilinin köyde babasının yanında eşi ve üç çocuğu ile birlikte yaşadığını ve geçirmiş olduğu trafik kazasından kaynaklı sorunlar sebebiyle ile hiçbir işte çalışamadığını, bu sebeple talep edilen nafakayı ödeyecek geliri bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tarafların resmiyette evli olmayıp, evlilik dışı H.. A.. isimli çocuklarının bulunduğu ve davalının müşterek çocuk ile arasındaki soy bağına bir itirazı olmadığı, tanık beyanına göre davacının müşterek çocuk Hakkı"ya hamile iken baba evine dönmek zorunda kaldığı, o günden beri tarafların ayrı yaşadığı, davalının müşterek çocuğunu arayıp sormadığı, bakım ve masraflarını davacı annenin karşıladığı gerekçesi ile tarafların sosyal ve mali durumları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, müşterek çocuk için, aylık 300 TL tedbir nafakasının dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren nafakanın iştirak nafakası olarak aynen devamına karar verilmiş, verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Medeni Kanunu"nun 327. Maddesinde, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanacağı ve yine Türk Medeni Kanunu"nun 329. Maddesinde, küçüğe fiilen bakan ana veya babanın, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği şeklindeki yasal düzenlemeler ile çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile nafaka yükümlüsü olabilecek kişiler "anne ve baba" olarak belirlenmiştir.
Türk Medeni Kanunu"nun 282. Maddesine göre, "Çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla kurulur. Baba ile arasındaki soybağı ise babanın anayla evlenmesi, tanıma veya hakim kararı ile gerçekleşir."
Tüm dosya kapsamından, müşterek çocuk ile davalı baba arasında yukarıda anılan şekillerde kurulmuş bir soybağı ilişkisi bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda, mahkemece; müşterek çocuk ile davalı baba arasında hukuki bağ kurulup kurulmadığı hususunun araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle ve eksik incelemeye dayalı olarak davalı aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.