21. Hukuk Dairesi 2015/11766 E. , 2016/4220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı işverene ait işyerinde .../04/2011-.../06/2012 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
...Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
...Dava, davacının .../04/2011-.../06/2012 tarihleri arası davalı işveren nezdinde kesintisiz çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı olduğu şekilde istemin reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme sonucu varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın .... ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri gereği bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır.Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bu çalışmaların Kurumca dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de, çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ....9.1999 gün 1999/...-510-527, ....6.1999 gün 1999/...-549-555- .......2004 gün 2004/...- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, işyerinin internet cafe olduğu, davacı adına işe giriş bildirgesinin verilmediği, herhangi bir bildirim yapılmadığı,uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde dönem bordrolarının getirtildiği, davalıya ait işyerinin adı ile davacının adının yazılı olduğu kartın davacı tarafından dosyaya sunulduğu, davacı tarafından gösterilen tanıklarla bazı bordro tanıklarının davacının işyerinde çalıştığı yönünde beyanda bulundukları, bazı bordro tanakları ise davacının çalışmadığını işyerine müşteri olarak geldiğini belirttikleri anlaşılmaktadır.
Somut olayda, tanık beyanları arasında oluşan çelişkiler giderilmeden ve resen bordro tanığı tespit edip beyanlarını almadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; öncelikle dosyadaki dönem bordrolarından başkaca bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, gerekirse kolluk aracılığıyla davacının çalıştığını iddia ettiği internet cafenin faaliyette bulunduğu binanın hizmetli, kapıcı ve kaloriferci gibi çalışanlarını tespit edip beyanına başvurmak, yine davacı tarafından dosyaya sunulan ve davacının adı ile davalıya ait işyerinin adı yazılı olan kartın neden davacıda bulunduğu hususu da davalı işverene sorularak ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, .../03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.