Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7620
Karar No: 2017/1256
Karar Tarihi: 14.03.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/7620 Esas 2017/1256 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/7620 E.  ,  2017/1256 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.03.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ..., Asli Müdahil ... ve vk. Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davacı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:


    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ile tazminat isteklerine ilişkindir.
    Davacı, miras bırakanı ...’un maliki olduğu 436 ada 4, 10 ve 14, 432 ada 7, 8 ve 17, 437 ada 14 ve 19 ile 414 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla 20/09/1994 tarihinde davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, davalının çekişmeli taşınmazlardaki kendine ait paylar ile temlik aldığı payları birleştirdiğini, ayrıca 436 ada 4 parsel sayılı taşınmazı dava dışı 3. kişiye sattığını, muris tarafından yapılan temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek çekişme konusu 436 ada 10 ve 14, 432 ada 7, 8 ve 17, 437 ada 14 ve 19 ile 414 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda murisin davalıya devir ettiği payların iptali ile miras payı oranında adına tescilini, 3. kişiye devredilen 436 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla miras payına karşılık şimdilik 5.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.
    Asli Müdahil, asıl davadaki iddiaları tekrarlayarak 436 ada 10 ve 14, 432 ada 7, 8 ve 17, 437 ada 14 ve 19 ile 414 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda murisin davalıya devir ettiği payların iptali ile miras payı oranında adına tescilini, 3. kişiye devredilen 436 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla miras payına karşılık şimdilik 5.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.
    Davalı, iddianın yersiz olduğunu, çekişmeli taşınmazları bedeli karşılığında muristen satın aldığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 436 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden 4.444,00’er TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ve müdahile ayrı ayrı ödenmesine, diğer çekişmeli taşınmazlar yönünden; murisin 20/09/1994 tarih ve 560 yevmiye numaralı akit ile davalıya devrettiği payların iptaline ve davacı ile müdahilin miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, muris ...’un tüm malvarlığını devretmesi nazara alındığında yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gözetilerek davanın kabul edilmesi ile davacı ...’un yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden harcı ikmal etmediği gözetilerek lehine hükmedilen vekalet ücretinin eksik olmadığı anlaşılmakla yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur. Davalı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir, Reddine.
    Asli Müdahil vekilinin temyiz itirazlarına gelince,
    Bilindiği üzere, davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer, kesin hükmün hukuksal sonuçları doğar. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.311.) Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile davacı feragatten dönemez (rücu edemez) başka bir ifadeyle davacı, feragat beyanı ile bağlıdır.
    Ancak, feragatle ortaya çıkan sonucun iradeyi bozan bir nedene dayandığı (HMK m.311) kanıtlanırsa, doğurduğu netice bakımından iradesi fesada uğrayan kimseye talep hakkı bahşedeceğinde kuşku yoktur.
    Feragate ilişkin irade açıklamasının gerçeği yansıtmadığının bildirilmesi halinde, bu halin ya aynı dava içerisinde HMK"nun 163. maddesine göre ön sorun (hadise) şeklinde ya da ayrı bir dava olarak incelenmesi olanaklı ve gereklidir.
    Somut olaya gelince, asli müdahil ...’un hüküm tarihinden sonra verdiği 27/10/2016 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiği, ancak daha sonra 21/11/2016 ve 05/01/2017 tarihli dilekçeleri ile davadan feragat ederken davalı tarafından kandırıldığını ve iradesinin fesada uğratıldığını beyan ederek feragatinden vazgeçtiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
    Hâl böyle olunca; asli müdahil ...’un iddiasının ön sorun (hadise) şeklinde incelenmesi, feragat beyanının gerçek iradeyi yansıtıp yansıtmadığının açıklığa kavuşturulması, gerçekten müdahilin hileye düşürüldüğü saptanırsa feragat beyanının bir hukuki netice doğurmayacağı gözetilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi, aksi halde feragat doğrultusunda işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Kabule göre de, asli müdahil ...’un 10.000,00 TL değer üzerinden dilekçesini harçlandırarak eldeki davaya müdahil olduğu, yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden 2.250,00 TL tamamlama harcı yatırdığı halde harcı tamamlanan değer üzerinden lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir iken yanılgılı değerlendime ile eksik vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
    Asli Müdahil vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan Asli Müdahil vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz edenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi