11. Hukuk Dairesi 2019/2133 E. , 2020/292 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/02/2018 tarih ve 2017/123 E- 2018/44 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 07/03/2019 tarih ve 2018/919 E- 2019/238 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 2016/33241 sayı ile “SERAF” ibareli marka için başvurusuna müvekkilinin “SERA” ibareli markalarına ve benzerlik, tanınmışlık ile kötüniyete dayalı itiraz ettiğini, bu itirazın YİDK tarafından reddedildiğini, taraf markaların mal ve hizmetlerin aynı ve benzer olduğunu ileri sürerek TPMK YİDK’nın 03.02.2017 tarih ve 2017-M-804 sayılı kararının iptaline, davaya konu 2016/33241 kodlu “SERAF” markasının hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket davaya cevap vermemiş, davalı şirket vekili 03/01/2018 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalının "SeRaf" ibareli marka başvurusu ile davacının "SERA" ibareli markaları arasında 2016/33241 başvuru sayılı markanın kapsamında yer alan 16. Sınıftaki (tespih hariç) mallar yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, bunun dışında kalan mal ve hizmetler açısından ise iltibas oluşmadığından (mal/hizmet benzerliği olmadığından) bu kısımlar yönünden davanın reddi gerektiği, 556 sayılı KHK"nın 8/4 maddesindeki koşulların da bulunmadığı ve davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığının da kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, TPMK"nın 2017-M-804 sayılı YİDK kararının dava konusu edilen 2016/33241 başvuru sayılı markanın kapsamında yer alan 16. sınıftaki "Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): Kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: Kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (Mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazar kasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makinaları. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar." malları yönünden iptaline, dava konusu marka tescilli olduğundan bu mallar yönünden hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 13/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.