1. Hukuk Dairesi 2016/17380 E. , 2017/1269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, davalı ... tarafından 2316 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırıldığını, ancak pazarlıkla satın alma teklifi üzerine belediye ile yapılan görüşme sonucu, 2316 parselin yeşil alanda kaldığını ve otoyol bağlantı yolu kapsamında kalan bölümünün ücretsiz verilmesi karşılığında geri kalan kısmın imara açma teklifinde bulunulduğunu, bedelsiz istenen yerin 933 m² olduğunu, bu amaçla tapuda tescil istem belgesini imzaladıklarını, oysa tapuda 14156 m²"lik bölümün hibe olarak devredildiğini öğrendiklerini, hata ve hile ile işlemin gerçekleştirildiğini ileri sürerek davalı adına olan kaydın iptali ile 1/2 şer pay olarak adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davacılar ile imzalanan 16.6.2005 tarihli protokol ile otoyol bağlantı yolunun açılabilmesi için davacıların muvafakat ettiklerini, ifraz krokileri hazırlanarak tapuda işlem yapıldığını, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen ret kararının temyizi üzerine Dairece, “... Büyükşehir Belediyesinin 26.1.2005 tarihli 230 sayılı Encümen Kararı ile çekişmeye konu 2316 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiği, davalı Belediyenin İmar Daire Başkanlığının 10.5.2005 tarihli yazısı ile davacılara davetiye çıkartılarak taşınmazın pazarlıkla satın alınmak için anlaşma teklif edildiği, 16.6.2005 tarihinde taraflar arasında yapılan protokol ile de otoyol bağlantısının açılması için davacıların payından"yasal gerekleri yerine getirmek kaydıyla karşılanacağı" şeklinde anlaşma yapıldığı, davalı ... Encümeninin 24.1.2007 tarihli 193 sayılı kararı ile; 2316 sayılı parselde 17364 m²"nin 13337 m²"sinin yola terkinine, kalan 4027 m² sinin 3194 sayılı Yasanın 15 ve 16. maddeleri uyarınca ifrazı ve davacılar adına tesciline karar verildiği, nitekim; davalı ..., daha önce 26.1.2005 tarihli 230 sayılı encümen kararı ile alınan
kamulaştırma kararı doğrultusunda 2316 parselde herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadığını, 24.1.2007 tarihli 193 sayılı Encümen Kararına göre işlem yapıldığını bildirdiği, bu durumda; somut olgular ve yargılama sırasında dinlenen tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde, 26.1.2005 tarih 230l sayılı Encümen Kararı sonrası pazarlıkla satın alma teklifine göre davacıların işlem yapmak istedikleri sonucuna varılması gerektiği, mahkemece yerinde keşif yapılıp davalı belediyenin 26.1.2005 tarih 230 sayılı Encümen Kararına konu kamulaştırma krokisinin zeminde uygulanarak, 2316 parsel kapsamında fiili yol olan bölümün belirlenip geri kalan kısım yönünden davacıların hileye düşürüldüğünün kabulü gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde mahkemece bozma ilamından sonra yapılan keşif ile 26.01.2005 tarihli Encümen Kararı’nın ekindeki kroki uygulanarak, fiili yol olan bölüm belirlenip arta kalan kısmın davacılar adına tescil edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin buna yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
Öte yandan, 2316 parsel sayılı taşınmaz imardan önce davacılar ve davalı ... adına tescilli olup, 24.01.2007 tarihli Encümen Kararı ile Belediye’ye ait 933 m² hissesinin 819 m²’si ile davacılara ait 17364 m² hissenin 13337 m²’si yol olarak terkin edilmiş, mahkemenin davacılar adına tescil kararı verdiği A1, A2 ve A4 ile gösterilen 9972.37 m² alanın bilirkişi raporunda belirtildiği gibi 571.17 m²’si davalı ... hissesinden terk edilmiştir.
Hal böyle olunca, tescile karar verilen A1, A2 ve A4 olarak gösterilen yerlerden davalı ...’nin hissesi gözetilmeden tamamının davacılar adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalının temyiz itirazları bu gerekçelerle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.