3. Hukuk Dairesi 2015/489 E. , 2015/20505 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2014
NUMARASI : 2013/165-2014/203
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılardan harici sözleşme ile daire satın aldığını, 2.500,00 TL kapora ödediğini, dairenin birikmiş 1.000,00 TL aidatını ve tapu devrinin gerçekleştirilebilmesi için davalıların Belediye ve Maliye"ye olan borçlarını satış parasından mahsup edilmek koşuluyla ödediğini, ayrıca bankaya kredi başvurusu yaptığı sırada 354,00 TL ekspertiz ücreti ödediğini, dairenin kredili satışa uygun olmadığının ortaya çıkması üzerine maddi gücü nakit ödeme yapmaya müsait olmayan müvekkilinin, daireyi almaktan vazgeçtiğini, kaporayı ve davalılar adına yaptığı tüm masrafları istediğini, davalıların ödeme yapmaktan kaçındıklarını, üstelik müvekkilinden cezai şart talep ettiklerini belirterek; toplam 6.354,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı H.. Ş.. vekili cevap dilekçesinde; protokolün 08.10.2012 tarihinde düzenlendiğini, davacının altı ay boyunca satış bedelini ödemediğini, sonrasında da daireyi almaktan vazgeçtiğini, davacının protokol şartlarını ihlal ettiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Davalı S.. İ.. davaya cevap vermemiş, ön inceleme duruşmasına katılmamıştır.
Mahkemece; davacının kapora olarak ödediği 2.500,00 TL ile taşınmazı satın alacağı inancı ile yaptığı 1.000,00 TL apartman aidat ödemesini geri isteyebileceği ancak ekspertiz ücretini talep edemeyeceği, her ne kadar Maliyeye ve Belediyeye olan vergi borçlarını ödemek üzere 2.500,00 TL para verdiğini belirtmiş ise de bu yönde dosyada davalıların imzasını taşır yazılı bir belge bulunmadığı, davacının dayandığı belgelerde davalıların isimlerinin yazılı olduğu ve ödemelerin davacı tarafından yapıldığına ilişkin bir ibarenin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 3.500,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin ekspertiz ücretinin iadesine yönelik temyiz tirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Davacı vekilinin kabul gören temyiz itirazına gelince;
Dava; harici gayrimenkul satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin ve yapılan masrafların iadesine ilişkin sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasıdır.
Temyize konu uyuşmazlık; davacının, davalılar adına kurumlara ödediğini iddia ettiği masrafları davalılardan talep edip edemeyeceği, bu bağlamda ispat yükünün davanın hangi tarafında olduğu hususunda toplanmaktadır.
TBK"nın m.77/1"e göre sebepsiz zenginleşen, başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.
Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. (HMK.md.190) İspat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.
Somut olayda, davacı, tapu devrinin gerçekleşebilmesi için satış parasından düşülmek koşulu ile davalıların Belediye ve Maliye"ye olan borçlarını ödediğini, bunun için 2.500,00 TL harcama yaptığını iddia etmiştir. Bu iddiasını ispat edebilmek için ödeme makbuzlarını dosyaya sunmuştur. Ödeme makbuzlarının davacının elinde olması ödemenin davacı tarafça yapıldığına karine teşkil eder. Bu bağlamda; ödemelerin davacı tarafça yapılmadığını davalı taraf ispatlamalıdır.
Hal böyle olunca mahkemece, davacının sunduğu ödeme makbuzlarındaki ödemelerin davacı tarafça yapılmadığı hususunda ispat külfetinin davalı tarafta olduğu kabul edilerek, davalı tarafa bu hususta savunmasını ispat imkanının sağlanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek, ispat külfeti davacı tarafa yüklenerek yazılı gerekçelerle hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.