20. Hukuk Dairesi 2017/1030 E. , 2017/3060 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 23.09.2010 havale tarihli dava dilekçesinde, aidat alacağının tahsili amacıyla icra takibi yaptıkları, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali ile takibin devamı ve davalının % 40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 34. maddesinde atanmış olan yöneticinin veya bu parseldeki her bir malikin ana taşınmazın genel gider payını ödemeyen kat malikine karşı icra takibi yapmaya ve dava açmaya hak ve yetkisi olduğu düzenlenmiştir.
Davayı açan ilk davacı ..."in apartman yöneticisi seçildiği 30.10.2007 tarihli kat malikleri genel kurul kararının iptali için ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesine açılan davada mahkeme tarafından davanın reddine dair verilen kararın temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2011/11552 E. - 2012/2972 K. sayılı kararında "B Blok Apartman yöneticiliğinin oluşturulmasının mümkün olmadığının ve 30.10.2007 günlü toplantıda alınan tüm kararların geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmeyerek" bozma kararı verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak 07.02.2013 tarih, 2012/1348 E. - 2013/136 K. sayılı hükmün temyiz incelemesi sonucu onanması hakkında Dairece verilen 27.02.2014 günlü ve 2013/19857 E. - 2014/3386 K. sayılı karara karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ancak düzeltme isteğinde ileri sürülen sebepler HUMK"nın 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin reddine karar verilerek 30.10.2007 tarihli kat malikleri genel kurulunun tüm kararlarının geçersiz olduğunun tespiti Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
Davacı ... B Blok yöneticiliği adına ..."in davalı tarafında davalının da bulunduğu ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesine ortak giderlerin tahsili talebine ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali talepli davada mahkemece verilen davanın ret kararının temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin15.07.2010 gün ve 2010/4894 E. - 10882 K. sayılı kararı ile; (...634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesine göre kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça ana taşınmazın ortak giderlerini ve bununla ilgili avansı ödemekle yükümlü olduğu, kat irtifakı kurulmuş olan 4 nolu parsel üzerinde yer alan blokların kat maliklerince anılan Kanunun 34. maddesi uyarınca atanmış olan yöneticinin veya bu parseldeki her bir kat irtifakı hakkı sahibinin ana taşınmazın genel gider payını ödemeyen kat malikine karşı icra takibi yapmak ve dava açmak hak ve yetkisi olduğu, mahkemece bu yönler gözetilerek davanın esasının incelenmesi oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, davnın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozma kararı verilmiş, mahkemece bozmaya uyulmayarak direnme kararı verilmiş, direnme üzerine Yargıtay HGK"nın incelemesi sonucu; 12.10.2011 tarih ve 2011/18-633 E. - 2011/620 K. sayılı kararında "Kat irtifakı kurulmuş olan 4 sayılı parsel üzerinde yer alan blokların kat
maliklerince, 634 sayılı Kanunun 34. maddesi uyarınca, yönetici atanmış olup tek parsel üzerinde kurulu bloklardan oluşan sitelerde ana taşınmaz yönünden yönetici atanmış olması, blokların kendi aralarında yönetici tayin etmesine engel olmadığı tespit edilmiştir. Öte yandan, davacı yönetici ana taşınmazda aynı zamanda kat maliki olup, bu sıfatı dahi Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesi hükmü çerçevesinde icra takibi ve davada aktif husumet ehliyetinin varlığının kabulü yönünden yeterli olduğu tespit edilmiştir. Bu bakımdan, kat irtifakı kurulmuş olan 4 sayılı parsel üzerinde yer alan blokların kat maliklerince anılan Kanunun 34. maddesi uyarınca atanmış olan yöneticinin veya bu parseldeki her bir kat irtifakı hakkı sahibinin ana taşınmazın genel gider payını ödemeyen kat malikine karşı icra takibi yapmak ve dava açmak hak ve yetkisi vardır. Davaya konu bağımsız bölümlerin bulunduğu bloktaki kat malikleri kurulunun seçip atadığı yöneticinin; o bloğa ilişkin ortak gider alacağına yönelik icra takibinde bulunma ve dava açma hak ve ehliyetine sahip olduğu, dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunduğu açıktır. Mahkemece, işin esasına girilip, tarafların delilleri toplanmak suretiyle oluşacak sonuca göre hüküm kurulmak gerekirken, aksine gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmeyerek" bozma kararı verilmiştir.
Ancak HGK"nın yukarıdaki kararında davacı eski yöneticinin kat maliki olduğu ve bağımsız bölümlerin bulunduğu bloktaki kat malikleri kurulunun seçip atadığı yöneticinin; aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu tespit etmiş ise de tapu müdürlüğünden gelen malik listesinden ..."in kat malik olmadığı ayrıca yukarıda bahsettiğimiz davacının yönetici seçildiği 30.10.2007 tarihli kat malikleri genel kurul toplantısının iptaline ilişkin Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2011/11552 E. - 2012/2972 K. sayılı kararın Yargıtay HGK"nın kararından sonra verildiği anlaşılmış olup ilk davacı ..."in yönetici sıfatı da ortadan kalkmıştır.
KMK"nın 34. maddesi uyarınca atanmış olan yöneticinin veya bu parseldeki her bir kat irtifakı hakkı sahibinin ana taşınmazın genel gider payını ödemeyen kat malikine karşı icra takibi yapmak ve dava açmak hak ve yetkisi vardır hükmü dikkate alınarak davacı eski yöneticinin kat maliki olmadığı, yönetici seçildiği ilgili kat malikleri genel kurul kararının iptal edilmesi sonucu bu davayı açmaya hak ve yetkisi olmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekili 26.03.2015 tarihli celsede; Hukuk Genel Kurul kararı dikkate alınarak apartman yönetimini oluşturanlardan ..." nin kat maliki olduğu onun adına davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği talebi üzerine mahkemece davacı vekilinin talebi kabul edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacı sıfatı sonradan mahkemece kabul edilen ..."nin malik olduğu anlaşılmıştır. Ancak; icra takibinin ilk davacı ve malik olmayan eski yönetici tarafından yapıldığı dikkate alındığında mahkemece açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı gerekçe ile hüküm kurulması, doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.