20. Hukuk Dairesi 2017/5820 E. , 2017/3072 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hüküm Yargıtayca incelenmesi davalı/karşı davacılar vekili ve davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı/karşı davalı ... vekili 14/11/2001 havale tarihli dilekçesi ile 1951 yılında gerçekleştirilen arazi kadastrosu çalışmalarında ... ilçesi, ... köyünde bulunan 10.000 m2"lik taşınmazın ..., 8000 m2"lik taşınmazın ise fundalık olarak tespit harici bırakıldığından bahisle 3402 sayılı Kanunun 18/1. maddesi uyarınca taşınmazların ... adına tescilini talep etmiştir.
Birleşen 2004/34 Esas sayılı dava dosyasında davalı/karşı davacılar vekili 16/02/2004 havale tarihli dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... ilçesi, ... köyünde bulunan ve arazi kadastrosu çalışmalarında tespit harici bırakılan 15.000 ve 8.000 m2"lik taşınmazların 55 yıldır zilyetliklerinde olduğunu belirterek adlarına tapuya tescilini talep etmiştir.
Davalı ... Yönetimi taşınmazların ... sayılan yerlerden olduğunu belirterek 4721 sayılı Kanunun 713/6. maddesi uyarınca ... vasfıyla ... adına tapuya tescilini talep etmiştir.
Mahkemece birleşen dosya davacıları asıl dosya davalılarının davalarının kesin hüküm nedeniyle reddine, davacı birleşen dosya davalısı ...nin adına tescil isteminin kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 07.07.2009 tarihli teknik bilirkişi ..."in raporuna ekli krokide belirtilen ve (A) harfi ile pembe renkle işaretli 5185,76 m2’lik bölümün davacı ... adına ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğundan tapuya tesciline, ... ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 04.07.2005 tarihli teknik bilirkişi ..."in raporuna ekli krokide belirtilen ve (B1) ile pembe renkle işaretli 3497,84 m2’lik ve harfi ile gösterilen 1120,61 m2lik bölümün davacı ... adına ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olduğundan tapuya tesciline, davalı ... Yönetiminin ... vasfıyla ... adına tescile yönelik isteminin reddine karar verilmiş, karar davalılar/karşı davacılar vekili ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapusuz taşınmazın tescili talebine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1968 yılında ilan edilip kesinleşen seri bazda ... kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi yapılmış ve sonuçları 28/06/1951 tarihinde kesinleşmiştir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında seri bazda ... kadastrosu yapıldığı gözönünde bulundurulmak suretiyle usulüne uygun ... araştırması yapılmamış, taşınmaz ve çevresinin en eski tarihli, memleket haritası hava fotoğrafı ve amenejman planında
ne olarak gösterildiği saptanmamıştır. Yine davacıların murisi tarafından açılan davalar sonucunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ve eldeki dava yönünden kesin
hüküm teşkil etmemesine rağmen mahkemece yanılgıya düşülerek asıl dosya davalılarının davalarının kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir. Mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmamış ve eksik inceleme ve yanılgıya dayalı olarak hüküm kurulmuştur.
O halde mahkemece öncelikle kesinleşen ... kadastro tutanak ve haritaları ve yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile 1980-1985 yıllarına ait hava fotoğrafları ve amenajman planının bulundukları yerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte öncelikle 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren ... Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “... sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, ... kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve ... kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile ... sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır" hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ... Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan ... sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 - 7 adet ... sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk ... kadastrosu, ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların ... kadastrosu haritalarına göre konumları genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın ... sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, taşınmazın tahdit içinde kalması halinde ... Yönetiminin davasının kabulüne, ... ve gerçek kişilerin davasının reddine karar verilmelidir.
Dava konusu taşınmazın tahdit dışında kaldığının belirlenmesi halinde ise yörede yapılan ... kadastrosu 1968 yılında seri bazda yapılmış olup, seri dışında kalan taşınmazlar yönünden ... kadastro komisyonunca her hangi bir inceleme yapılmadığından, kesinleşen bir ... kadastrosundan söz edilemeyecektir. ... sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin ... niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir.
Taşınmazın seri bazda yapılan ... kadarsto sınırları dışında bulunduğunun anlaşılması halinde, yöreye ait en eski hava fotoğrafları ile memleket haritaları, 1980 -1985 yıllarına ait hava fotoğrafları ve memleket haritaları, amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve
hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, temyize konu yerin
konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı stereoskop aleti ile inceletilip taşınmazların niteliği ve kullanım durumu belirlenmeli, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının, tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediğini belirtir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazın ... sayılan yerlerden olup olmadığı tespit edilmelidir.
Yine 6831 sayılı Kanunun 1. maddesinin ikinci fıkrasındaki bentlerde hangi tür taşınmazların ... sayılmayacağı belirtilerek ormanın olumsuz yönden tanımı yapılmıştır. Kanunun 1/J bendinde “funda ve makilikle kaplı ... ve toprak muhafaza karakteri taşımayan yerlerin” ... sayılmayacağını öngörmektedir. (J) bendine konu olabilecek yerlerin ise ... toprak muhafaza karakteri taşımaması yani eğiminin % 12"nin altında olması gerekir. Çekişmeli taşınmazın eğimi kesin olarak saptanmalı ve taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi kapsamına girip girmediği bilimsel yöntemlerle açıklattırılmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, taşınmazları çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine davalı taşınmazdan toprak numunesi aldırılıp toprak yapısı hususunda inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler ve tüm mirasçıları yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı kanunun 3/7/2005 günlü ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilmelidir.
Mahkemece, her ne kadar ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/254 ve 1998/255 Esas sayılı dosyalarında verilen davanın açılmamış sayılmasına dair kararların eldeki davada kesin hüküm teşkil edeceğinden bahisle davanın reddine dair hüküm kurulmuş ise de davanın açılmamış sayılması kararı usulü bir sona erme halidir. Usulü sona erme halleri ile esasa ilişkin sona erme halleri aynı sonucu doğurmaz, bilhassa kesin hüküm etkisi bakımından mutlak bir farklılık söz konusudur. Bu nedenle, açılmamış sayılmasına kararının ilgili bulunduğu anlaşmazlık konusunda açılacak sonraki davanın dilekçesinde yer alacak davanın tür ve miktarını tayin tamamen davacının tasarrufunda olup, anılan düzenleme hak ve adalet ilkesinin de bir gereğidir. Mahkemece davaya devamla yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karara erişilmesi gerekirken bu hususlar gözardı edilerek davacıların murisi tarafından açılan dava dosyalarında verilen davanın açılmamış sayılmasına dair kararlar sebebiyle asıl dosya davalılarının davalarının kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı/karşı davacılar vekili ve davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/04/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.