21. Hukuk Dairesi 2015/10564 E. , 2016/4359 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, emekli aylığından yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintilerinin vergi dairesi mükellefiyeti terk tarihi itibariyle son verilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, yaşlılık aylığından 30.09.2010 tarihinden itibaren yapılan sosyal güvenlik destek prim kesintisinin iptali ile kesilen miktarın yasal faizi ile birlikte geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ilamda belirtilen şekilde davanın kabulüne karar vermişse de eksik inceleme neticesinde varılan sonuç hatalı olmuştur.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasaya, 4447 sayılı Yasa"nın 38. maddesi ile eklenen ve 08.09.1999 tarihi itibari ile yürürlüğe giren "Sosyal Güvenlik Destek Primi" başlığını taşıyan ek 20. madde hükmü ile, "bu yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlananlardan 24 üncü maddenin (l) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı, yasadan önce yaşlılık aylığı bağlananlardan yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir." düzenlemesi getirilmiş; pasif sigortalıların yaşlılık aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmesi, 1479 sayılı Yasa"nın 24/I. Maddesi kapsamında kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmanın varlığı koşuluna bağlanmıştır.
Anılan maddenin 1. fıkrasında 24.07.2003 tarihinde 4956 sayılı Yasa ile yapılan değişikle; " bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan sadece ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefiyeti devam edenlerin sosyal güvenlik destek priminden sorumlu olacakları " öngörülmüş ve yasanın yürürlük tarihi 02.08.2003 olarak belirlenmiştir.
Daha sonra , 22.01.2004 tarihinde 5073 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, anılan 1. fıkranın 4956 sayılı Yasa"dan önce yürürlükte bulunan hükmüne benzer bir düzenleme getirilerek " bu Yasa"ya göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24. maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren sosyal güvenlik destek primi kesileceği " öngörülmüş olup, değişikliğin yürürlük tarihi ise 28.01.2004 tarihidir.
Kural olarak kanunlar yürürlükte oldukları dönemdeki uyuşmazlıklara ve görülmekte olan davalara uygulanmakta olup, Sosyal Güvenlik Hukuku"na ilişkin düzenlemelerin kamusal niteliği gereği, sigortalı lehine yapılan değişikliğin geçmişe yönelik uygulanması gereği kabul edilmişse de, 1479 saylıı Yasa"nın ek 20. maddesinde yapılan değişikliklerin, Kurumun sosyal güvenlik destek primi alacağına ilişkin bulunması itibari ile, anılan maddelerin yürürlüğe girdikleri tarihten sonra bağlanmış veya bağlanacak yaşlılık aylıkları yönünde uygulanması gerektiği açıktır.
Somut olayda; davacıya 01.02.1999 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa uyarınca yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının 01.11.2001 tarihinden itibaren , Şti ortağı bulunduğu, şirketin vergi kaydına göre 30.09.2010 tarihinde ticareti terk ettiğinin belirlendiği, ancak şirketin ticaret sicil kaydının 07.02.2014 tarihinde res’en terkin olunduğu, Kurum’ca 28.01.2004 tarihinden itibaren SGDP tescil işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa"nın 9. maddesi sigortalılığın sona ermesi hallerini düzenlemiş olup, anılan maddenin 3. fıkrası "....limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devri yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerinin ortaklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten itibaren sona erer " hükmüne haizdir.
Yapılacak iş; davacının zorunlu 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının limited şirket ortaklığına istinaden devam etmesi nedeniyle, şirketin ticaret sicil kaydının 07.02.2014 tarihinde res’en terkin olunduğu tarihe kadar yaşlılık aylığından SGDP kesilmesine ilişkin Kurum işlemine geçerlilik tanıyarak, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.