3. Hukuk Dairesi 2015/14918 E. , 2015/20638 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 4. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2015
NUMARASI : 2014/407-2015/49
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı S.. Ş.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı karşı davalı vekili, dava dilekçesinde; davalının 13.01.2014 tarihinden itibaren sigortalı işe başladığını, bu tarihten itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve ödemiş olduğu nafakaların iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili dilekçesi ile; asıl davanın reddini, mahkemenin aksi kanaate hasıl olması durumunda hakkaniyete uygun oranda indirim yapılmasını, müşterek çocuk Umut için 2012 yılında hükmedilen 125 TL iştirak nafakasının 450 TL"ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; asıl davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, karşı davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Umut Can lehine hükmedilen iştirak nafakasının 225 TL"ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı/karşı davacı vekilinin karşı dava yönünden temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
TMK"nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın yoksulluğun ortadan kalkması halinde, mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür.
Yargıtay H.G.K."nun 07.10.1988 gün ve 1998/2-656-688 sayılı ilamı ve 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95 sayılı ilamların da kabul edildiği gibi, yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.
Yargıtay"ın yerleşik kararlarında da “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemektedir. (H.G.K 07.10.1998 gün ve 1998/2-656-688 sayılı kararı, 26.12.2001 gün ve 2001/2-1158-1185 sayılı kararı, 01.08.2002 gün ve 2002/2-397-339 sayılı kararı, 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95 sayılı kararı). Ancak kaldırma talebi azaltma talebinin de içermekte olup, bu durum nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır.
Yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile birlikte tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki; bilimsel öğretide, evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu belirtilmektedir. (Turgut : Aile Hukuku 2. Cilt İstanbul 2002.8.294)
Somut olayımızda, davalı kadın boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 70 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, 2012 yılında 150 TL"ye çıkarılmıştır. Boşanmadan sonra asgari ücret seviyesinde ücretle çalışmaya başlamıştır. Günümüz ekonomik koşullarında aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmadığına göre; işe girip çalışması zorunluluk arz etmektedir.
Mahkemece; asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmayacağı, kaldırma talebi azaltma talebini içermekte olup, bu durumun nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınacağı da değerlendirilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır .
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.