Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçiye, İİK.nun 89/1. maddesi uyarınca çıkarılan 1.haciz ihbarının tebliğ edilemeden bila tebliğ dönmesi üzerine aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca tebliğ işleminin gerçekleştirildiği ve daha sonra 2. ve 3. haciz ihbarı tebliğ işlemlerinin de aynı şekilde yapıldığı , tebligat adresinin şikayetçinin Ticaret Sicil adresi olduğu anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 35/son maddesi hükmüne göre (...kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ve ticaret sicillerine...) bildirilen adreslere gönderilen tebliğ işlemlerinin yapılmaması halinde, değiştirilen adres bu yerlere bildirilmediği takdirde muhataba doğrudan 35. madde uygulanarak tebligat yapılabilir. Bu nedenle,şikayetçinin Ticaret sicilinde kayıtlı adresine Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebligat yapılmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde Mahkemece şikayetin reddi yerine, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.