3. Hukuk Dairesi 2020/4383 E. , 2021/1574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalı ... Belediyesi Başkanlığı yönünden davanın zamanaşımından reddine, davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti yönünden davanın esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 22.1.1997 tarihinde 7 adet A grubu devremülk, 5 adet B grubu devremülk, 5 adet C grubu devremülk için sözleşme imzaladığını, 4.960,00-TL satış bedelini ödediğini, satış sözleşmelerinde devremülklerin 30 ay içinde teslim edileceğinin belirtildiğini, satıcının fesih sebepleri dışında satmaktan vazgeçerse alıcının ödemesi gereken toplam meblağı cezai şart olarak ödemeyi taahhüt ettiğini, davalıların edimlerini zamanında yerine getirmediklerini, devremülklerin teslim edilmediğini ileri sürerek, devremülklerin rayiç değeri olarak tespit edilen 125.000,00-TL"nin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 27.09.2017 tarih ve 2015/43075 Esas ve 2017/8629 Karar sayılı ilamıyla “... Eldeki gerekçeli kararda mahkemece, çelişki oluşturacak şekilde öncelikle zamanaşımının reddine karar verildiği belirtilmiş olmakla birlikte, davanın esasına girilmiş, esastan ret sebepleri sayılmış, bununla birlikte her ne kadar zamanaşımı itirazının reddine karar verildiyse de zamanaşımı süresinin de dolduğu belirtilmiştir. Oysaki, az yukarıda belirtildiği gibi, öncelikle usulden ret sebebi var ise, davanın bu usulü ret sebebi nedeniyle reddi gerekli olup, hem usulden hem de esastan ret kararı verilmesi mümkün değildir. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde aynı zamanda çelişki de oluşturacak şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir...” gerekçesiyle bozulmuş ve Mahkemece bozmaya uyularak davalı ... yönünden davanın zamanaşımından usulden reddine, davalı şirket yönünden davanın esastan reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, devremülk satışının ifasının imkansız olması nedeniyle uğranılan zararın tazminine yöneliktir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık devremülk satış sözleşmesine dayandığından zamanaşımı süresi TBK"nun 146. maddesi gereğince 10 yıldır. Bu sürenin işlemeye başlanacağı tarih, sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, daha açık bir anlatımla taşınmazın davalı ... adına tesciline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihtir. Dairemizin emsal bozma kararlarında belirtildiği üzere devre mülk satışı nedeniyle davalı ..."nin Yargıtay HGK kararı ile müteselsilen sorumlu tutulduğu sabittir. Ayrıca yine emsal kararlarımızda belirtildiği ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davaya konu olayda, zamanaşımının başlangıcı, davaya konu taşınmazın davalı ... adına tesciline ilişkin Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2000/312 esas 2002/309 karar sayılı dosyasının kesinleştiği 25.02.2004 tarihidir. Ancak, dosya kapsamı incelendiğinde, davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’nin davacıya 20.05.2005 tarihinde 300,00-TL ödeme yaptığına ilişkin belge sunulduğu anlaşılmaktadır. Davacının temyiz dilekçesinde bahsi geçen ve ekli olarak sunulan 20.05.2005 tarihli 300-TL bedelli ödeme belgesinin davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’den sadır olup olmadığının araştırılması gerekir. Davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’den sadır olduğunun anlaşılması halinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 154/1.maddesinde (eski B.K. 133.md) belirtildiği üzere, davalı tarafından davacıya kısmi ödemede bulunduğundan zamanaşımının kesildiğinin kabulü gerekir. Türk Borçlar Kanunu 155.maddesine (eski B.K. 134.md) göre de, zamanaşımı müteselsil borçlulardan veya bölünemeyen borcun borçlularından birine karşı kesilince, diğerlerine karşı da kesilmiş olacağından, davalı için, davacıya yapılan kısmi ödeme tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olduğunun kabulü gerekir. Ancak, 20.05.2005 tarihli 300,00-TL bedel içeren belgenin davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’nden sadır olmadığının anlaşılması halinde mahkemece şimdiki gibi karar verileceğinin de gözetilmesi gerekir. O halde, mahkemece davacının temyiz aşamasında ödemeye ilişkin sunduğu 20.05.2005 tarihli 300-TL bedel ödemeyi içeren belgenin davalı ... Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’den sadır olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı ... yönünden davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.