4. Hukuk Dairesi 2015/1736 E. , 2015/6275 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 25/11/2014 gün ve 2014/13257-2014/15690 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, esas yönden yapılan inceleme sonunda da davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı ile davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizce onanmış olup; davalı kararın düzeltilmesini istemiştir.
Davacı, davalı aleyhinde açtığı tazminat davasının ispat edilememesi nedeni ile reddine karar verildiğini, kararın onanarak kesinleştiğini, sonrasında davalı aleyhinde açılan mala zarar verme suçuna ilişkin kamu davasında davalının cezalandırılmasına karar verildiğini, bu kararında kesinleştiğini, tazminat davasının reddinden sonra davaya konu eylemin davalı tarafından meydana geldiği yönünde kesinleşen ceza mahkemesi kararı nedeni ile yargılamanın iadesi ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı, babası tarafından elli yıl kadar önce yapılan ev ve garajın imar uygulaması sonucu davacıya ait parsel içinde kaldığını, davacı tarafından açılan meni müdahale ve kal isteminin yıkımın fahiş zarar doğuracak olması nedeni ile 27.083,89 TL"nin depo edilmesi karşılığında kabulüne karar verildiğini, karar kesinleşmeden babasının evi ve garajı yıktığını, davacının mahkeme veznesine depo ettiği bedeli geri aldığını, yıkımı kendisi gerçekleştirmediği gibi davacı tarafından yatırılan bedel geri aldığından bir zarar da bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının mahkeme ilamı ile davacıya kalan ev ve garajı yıkarak mala zarar verdiği konusunda kesinleşen ceza mahkemesi kararı uyarınca yargılamanın iadesi istemi kabul edilmiş, ispat olunamayan davanın reddine dair verilen ilk karar kaldırılarak ev ve garaj için belirlenen bedel talepten fazla olduğundan talep gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK nın 49. maddesine göre ( 818 sayılı BK nın 41. maddesi ) “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Maddi tazminatın kapsamı gerçek zarar ile sınırlıdır.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacı tarafından, davalının babası aleyhinde açılan men"i müdahale ve kal istemli davada, taşınmazı içinde kalan ve davalının babasına ait olan ev ve garajın kaldırılmasının istendiği, mahkemece davalının babasının evin ve garajın yapılmasında iyiniyetli olmadığı taşınmazın bir başkasına ait olduğunu bildiğini ancak yıkımın fahiş zarar doğuracak olması nedeni ile malzeme bedeli olarak tespit ettiği 27.083,89 TL"nin mahkeme veznesine depo edilmesi karşılığında meni müdahale ve kal isteğinin kabulüne karar verdiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığı, karar düzeltme isteği sırasında davalının babası ve davalı tarafından ev ve garajın bizzat yıkıldığı davacı tarafından yıkımdan hemen sonra AHM"nin 2007/122 esas sayılı dava dosyasında Halil Arslan mirasçılara karşı açtığı davada yıkılan ev ve garaj için mahkeme veznesine yatırdığı bedelin iadesini istediği, davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeden kesinleştiği ve mahkeme veznesinde depo halinde bulunan bedelin ilamın icraya konulmasından sonra icra dosyasına gönderildiği böylelikle davacının ev ve garaj için ödediği bedeli geri aldığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda, davalının babası tarafından inşa edilen ne var ki davacıya ait taşınmaz içinde kalan ev ve garaj için davacının kal isteğinde bulunduğu halde yıkımın fahiş zarar doğuracağı gerekçesi ile malzeme bedelinin ödetilmesi koşulu ile davanın kabulüne karar verilmiş iken davalı ve babası tarafından ev ve garajın bizzat yıkılması suretiyle kaldırıldığı, davacının da meni müdahale ve kal davasında malzeme bedeli olarak vezneye depo ettiği bedeli AHM"nin 2007/122 esas sayılı dosyada geri ödetilmesine dair verilen karar ile birlikte tahsil ettiği anlaşılmakla davacının zararı tazmin edildiğinden, bir başka ifade ile davacının mal varlığında yıkılan mal için çıkan bedel eldeki davadan önce yine davacı tarafından açılan bir başka mahkeme ilamı ile tazminine karar verilerek davacıya ödendiğinden davacının başkaca bir gerçek zararı kalmamıştır. Eldeki davada da davacı yine ev ve garajın bedelinin ödetilmesini istediğine göre istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirirken kararın onandığı anlaşıldığından davalının karar düzeltme istemi kabul edilmeli, Dairemizin onama kararı kaldırılmalı ve karar yukarıda açıklanan nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 440-442. maddeleri gereğince davalının karar düzeltme isteminin kabulüne; Dairemizin 25/11/2014 gün ve 2014/13257 esas 2014/15690 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına; kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan önceki onama kararımızla alınan harç ile karar düzeltme harcının istek halinde geri verilmesine 14/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.