14. Hukuk Dairesi 2017/2664 E. , 2017/5997 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 27.03.2017 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların birlikte malik oldukları 32405 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan, ... vekili taşınmazın intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
1-Davalı ...’a gerekçeli karar 12.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 8 günlük yasal süre geçirildikten sonra 26.05.2015 tarihinde temyiz isteminde bulunulmuştur.
HUMK"nın 432/4. maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davalı ...’un temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
Somut olayda, dava konusu taşınmazın paydaşlarından ... ’in davalıların mirasbırakanı olması nedeniyle satış bedelinin mirasçılık belgesi de gözetilerek dağıtılması gerektiği halde hüküm sonucunda sadece tapu kaydındaki paylar oranında dağıtılmasına karar verilmesi infazda tereddüt oluşturacağından, dosya arasındaki ... ’in mirasçılarını gösterir Karşıyaka 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 08.07.1999 tarihli, 1999/843-921 Esas-Karar sayılı, Karşıyaka 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 23.07.2013 tarihli, 2013/457-910 Esas- Karar sayılı ve Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18.02.2014 tarihli, 2013/1207 Esas, 2014/212 Karar sayılı mirasçılık belgeleri arasında çelişki bulunduğundan bu çelişkinin giderilmesi için davacı vekiline dava açmak üzere süre verilmesi, daha sonra geçerli olan mirasçılık belgesine göre taraf teşkilinin sağlanması ve işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ın temyiz dilekçesinin reddine, 2 numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 11.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.