
Esas No: 2015/15181
Karar No: 2017/717
Karar Tarihi: 09.02.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15181 Esas 2017/717 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/05/2015 tarih ve 2015/329-2015/371 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... Menkul Değerler A.Ş"yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu vekili, birleşen davalarda davacılar ..., ..., ... vekilleri, asıl davada davacı-birleşen dosyalarda davalı ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 06.12.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı-karşı davalarda davalı ... vekili Av. ..., davacılardan ..., ..., ... vekili Av. ..., birleşen davalarda davalı ...vekili Av. ..., davalı-karşı davada davacı ... Menkul Değerler A.Ş"yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu vekili Av. ... ile asıl davada davalı ... Kayıt Kuruluşu A.Ş vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili 1 nolu davalı ile müvekkili banka arasında muhtelif tarihlerde genel kredi sözleşmeleri yapıldığını, bu sözleşmeye bağlı olarak Menkul Kıymet Kredi Taahhütnamesi çerçevesinde hisse senetleri rehin alınarak kredi kullandırıldığını, 24.3.2009 tarihli SPK"nın yazısı ile ... Menkul Değerler Şirketinin faliyetlerinin geçici olarak durdurulduğunu, aracı kurumun bankaya 26.3.2009 tarihi itibariyle 647.017,83 TL borcu olduğunu, aracı kurum nezdindeki rehinli hisselerin ise değerinin 1.367.577,06 TL tutarında bulunduğunu, müvekkili bankanın rehin hakkına istinaden bu hisseleri satarak alacağını almayı beklerken 1 nolu davalıyı temsilen Yatırımcıları Koruma Fonunun ihtarı ile bu hisselerin maliklerinin müşteriler olması nedeniyle bu kişilerin muvafakatının alınması istemi ile ihtar çektiğini, bu hisse senetlerinin aracı kurumun borcuna karşılık olarak rehin edilmesine engel bir hüküm olmadığını bilakis rehin edilebileceğine dair 14.7.2003 tarih ve 25168 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sermaye Piyasası Araçlarının Kredili Alım, Açığa Satış ve Ödünç Alma ve Verme İşlemlerine İlişkin Tebliğin 19, 21,23. maddelerinde hüküm bulunduğunu, bu senetlerin rehin edilmesi için müşterilerin muvafakatlarına ihtiyaç olmadığını ileri sürerek; davalıların müvekkili bankanın rehin hakkını bertaraf etmeye yönelik hisse senetleri üzerinde yarattığı muarazanın menini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini, davalı ... Menkul Değerler A.Ş."nin SPK"nın 46. maddesine göre tedrici tasfiyesine karar verildiğini, SPK:46/B maddesine göre tasfiye işlemine tabi tutulan aracı kurumun müşteri hesaplarındaki sermaye piyasası araçlarının hak sahiplerine dağıtılacağının belirtildiğini, tasfiyenin amacının müşterilere ait kıymetlerin öncelikle müşterilere dağıtımını sağlamak olduğunu, söz konusu kayıtların SPK:10/A maddesine göre MKK nezdinde tutulmasının bu kuruma dava açılmasını gerektirmediğini, bu kurumun işlemlerle ilgisi olmadığını davanın bu kurum hakkında husumetten reddi gerektiğini; Kaydileştirme Tebliğinin 19. maddesine göre bir hissenin rehin verilmesi için rehin verilen kişinin yada kurumun hesabına gönderilmesi gerektiğini, somut olayda söz konusu hisselerin ... Menkul Değerler A.Ş"nin hesabına rehin olarak kaydedildiğini, bankaya ait hesaba rehin kaydı yapılmadığını, iddia edildiği gibi aracı kurumun bankadan kullandığı kredi nedeniyle sözleşmeye taraf olmayan müşterilerin hisse senetlerinin rehin olarak verilmesi mümkün olsa da bunun müşterileri bağlamasının söz konusu olmadığını, davacı banka ile müşteriler arasında rehin sözleşmesi bulunmadığını, bu konuda taraflarına tebliğ edilen bir evrak da olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2009/478 E sayılı dosyada davacı vekili, aracı kurumun SPK"nın 46. maddesine göre tedrici tafiyesine karar verildiğini, SPK"nın 46/B maddesine göre tasfiye halinde öncelikle sermaye piyasası araçlarının hak sahiplerine dağıtılacağının hükme bağlandığını, yapılan incelemede 26 adet yatırımcının hesabındaki kıymetlerin davalı banka nezdinde bulunan aracı kurumun hesabında bulunduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, MK.nın 973. maddesine göre zilyetlik hakkının kullanımını engelleyen davalının saldırısının önlenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Banka vekilince davanın reddi istenilmiştir.
Birleşen 2009/664 E.sayılı dosyada davacı vekili, yatırımcıların izni ve muvafakatı olmadan hisse senetlerinin davalı bankaya alınmış olunan kredi karşılığı rehin verilmesi imkanının olmadığını, hisse senetlerinin aracı kurum nezdinde bulunan müvekkili hesabında bulunduğunu, hisse senetleri üzerinde rehin hakkının kullanılamayacağını ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla rehnedilen hisse senetlerinin temettü ve bedelsiz sermaye arttırımları ile birlikte aynen iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekilince davanın reddi savunulmuştur.
Birleşen 2009/772 E. sayılı dosyada davacı vekili, aracı kuruluş ... Menkul Değerler A.Ş"nin faaliyetinin durdurularak tasfiye sürecine alınmasının sebebinin yatırımcıları koruma amacı güttüğünü, yatırımcıların izni ve muvafakatı olmadan hisse senetlerinin davalı bankaya alınmış olunan kredi karşılığı rehin verilmesi imkanının olmadığını, hisse senetlerinin aracı kurum nezdinde bulunan müvekkili hesabında bulunduğunu, hisse senetleri üzerinde rehin hakkının kullanılamayacağını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla rehnedilen hisse senetlerinin temettü ve bedelsiz sermaye arttırımları ile birlikte aynen iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2010/87 E. sayılı dava dosyada davacı vekili, hisse senetlerinin aracı kurum nezdinde bulunan müvekkili hesabında bulunduğunu, hisse senetleri üzerinde rehin hakkının kullanılamayacağını ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla rehnedilen hisse senetlerinin temettü ve bedelsiz sermaye arttırımları ile birlikte aynen iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, dosya kapsamına göre, asıl dava yönünden; davanın ... Menkul Değerler A.Ş.yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu bakımından kısmen kabulü ile; ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...’ın hisse senetleri üzerine konulan toplam 644.530,79 TL teminat verilecek miktar yönünden davacının sermaye piyasası araçları üzerindeki rehin hakkının varlığı ve geçerliliğinin tespiti ile taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine, 10.10.2012 tarihli ek raporun 16 ve 17. sayfasındaki tablonun karara eklenmesine ve kararın eki sayılmasına, ... yönünden davanın pasif husumet-sıfat yokluğundan reddine; birleşen ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/478 E sayılı dava dosyası yönünden davanın kısmen kabulü ile ... Menkul Değerler A.Ş. müşterileri ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."e ait sermaye piyasası araçları üzerindeki zilyetliğe saldırının önlenmesine (menine), 10.10.2012 tarihli ek raporun 11. sayfasındaki tablonun karara eklenmesine ve kararın eki sayılmasına, birleşen ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/664 E sayılı dava dosyası yönünden davanın kısmen kabulü ile Tekstil Bankasına rehinli olan 20850 adet GARAN hisse senedi ve 1160,30 TL temettü bedeli ile 62.173,99 adet TKFEN hisse senedinin davalı ... Bankasından alınarak aynen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/87 E dosyası ile ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/772 E sayılı dava dosyasından açılan davaların sabit görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... Menkul Değerler A.Ş"yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu vekili, birleşen davalarda davacılar ..., ..., ... vekilleri, asıl davada davacı- birleşen dosyalarda davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Asıl dava aracı kurumda hisse senedi sahibi olan ve hisse senedi hesabı bulunan müşterilere ait hisse senetleri üzerinde davacı bankanın rehin hakkına sahip olup olmadığı yönündeki muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Birleşen ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/478 Esas sayılı dosyasıyla görülen dava, Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından Tekstil Bankasına karşı açılan yatırımcılara ait aracı kurum nezdinde bulunan hisse senetleri üzerinde banka aracılığı ile rehin kurulması suretiyle ortaya çıkan zilyetliğe yönelik saldırının giderilmesi istemine ilişkindir. Birleşen diğer davalar ise davalı bankaların aracı kurum nezdindeki davacılara ait hisse senetlerinin bankalarca rehin edilmesinin haklı bir nedene dayanmadığı iddiası ile açılan hisse senetlerinin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkeme kararlarının niteliği ile hangi hususları kapsayacağına ilişkin yasal düzenlemeler incelendiğinde, gerek davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388. maddesinde gerekse karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde mahkeme kararlarının nasıl yazılacağı, kararda hangi hususların yer alacağı açıkça gösterilmiştir. Hükümler, davayı esastan halleden ve taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardır (6100 sayılı HMK madde 294). Anayasa’nın 141. maddesi gereğince, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Gerekçe, hakimin tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar (Kuru Baki, Arslan Ramazan, Yılmaz Ejder, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Yetkin Yayınları, Ankara 2011, 22.Bası, s. : 472).
Bu açıklamalar ışığında, temyize konu karar incelendiğinde, asıl dava ve birleşen ... 6. Ticaret Mahkemesinin 2009/478 Esas sayılı dava dosyası bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu belirtildikten sonra, yargılama sırasında alınan 10.10.2012 tarihli ek raporun 16, 17 ve 11. sayfalarındaki tabloların karara eklenmesine ve kararın eki sayılmasına şeklinde hüküm kurulduğu gözlenmiştir. Mahkemece, gerektiğinde ve teknik zorunluluk söz konusu olduğunda, hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere kararın ekinde yer verilebilirse de bilirkişi raporundaki tabloların karar eki sayılması biçiminde bir hükme yer verilmesi, karar nedeniyle yeni uyuşmazlıkların doğmasına, aynı uyuşmazlıkla ilgili yeni davalar açılmasına neden olabilecek nitelikte olmakla yasaya uygun kabul edilemez. Öte yandan, birleşen İstanbul 6. Ticaret Mahkemesinin 2009/478 Esas sayılı dava dosyası bakımından verilen hükümde karara eklenmesine ve kararın eki sayılmasına hükmedilen ek bilirkişi raporunun 11. sahifesinde iki adet tablo yer almakta olup bu husus, kararın infazında da tereddüte neden olacak niteliktedir. Tüm bu nedenlerle, yukarda anılan yasal düzenlemelere uygun olarak yazılmış bir karar bulunmadığından, kararın, öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Birleşen ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/664 Esas sayılı dosyasında davalı Takasbank hakkında açılan davanın dosyadan tefrikine karar verildiği halde karar başlığında davalı olarak gösterilmesi; birleşen ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/772 Esas sayılı dosyasında davalı bulunan Takasbank hakkında bir tefrik kararı bulunmadığı ve davada halen davalı olduğu halde mahkeme gerekçesinde davalı Takasbank hakkında tefrik kararı verilerek ayrı bir esasa kaydının yapıldığının belirtilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Ayrıca, ... 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/103 Esas sayılı dosyasıyla davacı-karşı davalı Takasbank ile davalı-karşı davacı ... Menkul Değerler A.Ş."yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu arasında görülen, asıl davada bankaya teminat verilen sermaye piyasası araçları üzerindeki rehin hakkının varlığı ve geçerliliğinin tespiti ile haksız ve dayanaksız muarazanın giderilmesine karar verilmesinin, karşı davada ise, dava konusu hisse senetlerinin tüm semereleriyle birlikte karşı davalı Takasbank"ın fer"i zilyetliğinden alınarak Merkez Menkul Değerler havuz hesabına (zilyetliğine) aynen iadelerinin sağlanmasının, aynen iadelerinin mümkün olmaması durumunda dava tarihindeki İMKB endeksi üzerinden hesaplanacak nakit karşılığının dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı Takasbank"tan alınarak
... Menkul Değerler A.Ş."ye verilmesinin istendiği davada, mahkemece asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen kararın Dairemizin 2012/12119 Esas 2014/2981 Karar sayılı ilamıyla onandığı, davacı-karşı davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin de Dairemizin 2014/9356 Esas, 2014/19875 Karar sayılı ilamıyla reddedilerek kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Birleşen ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/772 Esas sayılı dosyasında Takasbank aleyhine de dava açıldığı anlaşıldığından, belirtilen ... 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/103 Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesiyle birleşen dosya davacısı ...’in Takasbank’a rehnedilen hisse senetlerinin iadesinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılarak sonucuna göre bu davalı hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu hususun nazara alınmaması yerinde görülmemiştir.
4- Bozma sebep ve şekline göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı Merkez Menkul Değerler A.Ş."yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu vekilinin, birleşen davalarda davacılar ..., ..., ... vekillerinin, asıl davada davacı-birleşen dosyalarda davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı Merkez Menkul Değerler A.Ş."yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu vekilinin, birleşen davalarda davacılar ..., ..., ... vekillerinin, asıl davada davacı- birleşen dosyalarda davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan Tekstilbank A.Ş"den alınarak diğer temyiz eden taraflara, keza diğer taraflardan tahsili ile Tekstilbank A.Ş"ye verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 09/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.