Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6433
Karar No: 2019/7978
Karar Tarihi: 04.11.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/6433 Esas 2019/7978 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/6433 E.  ,  2019/7978 K.

    "İçtihat Metni"


    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili ile fer"i Müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, fer"i Müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair hüküm verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili; davacının davalı şirkete ait incir fabrikasında 01.09.2005 tarihinden, 30.10.2011 tarihine kadar aralıksız olarak çalışmasına karşın eksik bildirilen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı ... Gıda İnş. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti."ne, Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğü"nde kayıtlı adresine tebligat yapılmış olup, davalı şirket yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi vermediği gibi, duruşmalarda da kendisini temsil ettirmemiştir.
    Fer"i müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili; davanın kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle çalışma iddiasının somut ve yazılı delillerle kanıtlanması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece,
    "Davanın kısmen kabulü ile ;
    35.01.1995.70808 sigorta sicil numaralı davacı ...’ın, davalı şirkete ait 1387188.35 sicil numaralı işyerinde 06.10.2010 tarihiyle işe başladığı ve 24.11.2010 tarihine kadar aralıksız olarak toplam 50 gün çalıştığı, 15 gününün Kuruma bildirimi yapıldığı, 35 gününün ise bildirimi yapılmadığı, bildirimi yapılmayan günlerde o günlerin asgari ücretini aldığının tespitine 06.10.2010 - 24.11.2010 tarihleri haricindeki talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla buna ilişkin talebin reddine,
    " şeklinde karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Mahkemece, davalı şirketin 19.10.2006 tarihinde tescil ve ilan olduğu, kurucu ortaklarının; ... ile ... olduğu, şirket ortaklarından ...’nun şirketteki tüm hisselerini ...’e, ...’nun ise ...’ya devrettikleri, ... Gıda İnş. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ni devir alan ....’nın, ...’daki işyeri adresini ..."e naklettikleri ve 19.03.2010 tarihinde işyerinin 403 (7403 doğrusu) Sokak, No: 18/C .../... adresine nakil olduğunun Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan olunduğu, 19.03.2010 tarihi itibarıyla da 5510 sayılı Yasa kapsamına alındığı ve 30.06.2012 tarihinde yasa kapsamından çıkarıldığı, Kurumda, 1387188.35 sicil numarasıyla işlem gören davalı şirkete ait işyerinden davacının 06.10.2010 tarihinde işe girişinin ve 15 günlük hizmetinin Kuruma bildirildiği, çıkış tarihinin ise 24.11.2010 tarihi olarak bildirildiği, mahkemece işe giriş-çıkış tarihleri arasında eksik bildirilen hizmetlerinin tama iblağ edilmesi suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ancak çıkış tarihi yönünden talebin aşıldığı, davalı işyerinin daha önce ..."da faaliyet göstermekte iken, 19.03.2010 tarihinde ..."e nakil olması ve aynı tarih itibarıyla 5510 sayılı Yasa kapsamında işyeri tescilinin gerçekleşmesi, dinlenen tanık anlatımlarının ise resmi yazılı kayıtlarla çelişmesi nedeniyle, davacının bildirim dışı kalan süredeki çalışmalarının hiç bir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde kanıtlanamadığı, ayrıca 7 kodu ile işten ayrılış bildirgesi verilmesine göre, eksik gün bildirimi hususunda feri müdahil Kurumun herhangi bir uyuşmazlık çıkarmadığı, eksik gün bildirimi ile ilgili belgenin yeterli görüldüğü ve tama iblağ edilmediği anlaşılmakla HMK"nin 353/1-b-2 maddesine göre kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilerek:
    ""A-1-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine,
    2-)Feri müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ... 3. İş Mahkemesi"nin 28.12.2016 tarih, 2015/184 Esas ve 2016/555 Karar sayılı hükmünün, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/(1)-(b)-(2). maddesi gereğince kaldırılmasına,
    3-)Davanın reddine,
    4-)Alınması gereken 31,40 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile kalan 3,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
    5-) Davacı tarafça karşılanan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
    6-) HMK 333.maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, ""dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, fiili çalışma olgusunun ispatlanığını, Kuruma bildirilen kodlar hakkında davacının müdahalesinin olamadığını bildirerek hükmün bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında dava konusu somut olayda; davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; öncelikle; davacının çalışmalarının geçtiği iddia olunan işyeri ile ilgili tüm belgeler, dava konusu dönem bordroları davalı kurumdan getirtilmeli, dava konusu dönemde farklı işyerinden Kuruma bildirilen çalışmalarının gerçekliği araştırılarak, işverenlik sıfatı araştırılmalı, işyeri devri ya da işverenler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı tartışılmalı, varılacak sonuca göre hak düşürücü süre değerlendirilmeli, bütün çalışmaların davalı şirket nezdinde geçtiği kanaati hasıl olursa, dava dışı işverenler nezdindeki çalışmaların iptali gerekeceğinden mahkemece davanın kamu düzenine ilişkin niteliği gereği HMK’nın 124. maddesi uyarınca husumetin tespite konu dönemde davacının çalışmalarının göründüğü işverenlere de yöneltilmesi için davacıya mehil verilerek, bu işverenlerin davaya iştiraki sağlanarak husumet yöneltilmeli ve davaya dahil edilecek işverenlerin de göstereceği deliller toplanmalı bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi