Tapu Tescil Kararları - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/2071 Esas 2015/82 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2071
Karar No: 2015/82
Karar Tarihi: 12.01.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/2071 Esas 2015/82 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Dava, sahte kimlik belgesi ile noterden alınan vekâletname ile payının satışını gerçekleştiren kişinin tapuda yapılan işleminde sahtecilik yapıldığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil istemiyle açılmıştır. Mahkeme, davalının tapu ve notere güvenerek iktisap ettiğini ve kötüniyetinin kanıtlanmadığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak daha sonra bu karar Dairece bozulmuş, davalının güvene dayalı olarak iktisap etmiş olmasının kanıtlanamayacağı ve ferağ edilen kişinin kazanımının tapu kaydına dayandığının kabul edilmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı temyiz eden davalının itirazı reddedilmiştir. Davada, Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi ile İnançları Birleştirme Kararları incelenmiştir.

1. Hukuk Dairesi 2014/2071 E. , 2015/82 K.

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen davada;
Dava, dava dışı kardeşi .........."nın kendisi adına tanzim edilen sahte kimlik belgesi ile noterden aldığı vekâletname ile dava dışı .........."u vekil tayin ettiğini, onun da bu vekâletnameyi kullanarak maliki olduğu 928 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki payını (imar uygulaması ile 6848 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 1514/2400 pay) davalı ..........."a sattığını, sahtecilik olayının Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/404 esas sayılı dosyasında açılan kamu davası ile de sabit olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığı gibi kendisinin de tapu ve noter gibi devletin resmi kurumlarına güvenerek iyiniyetle iktisap ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.u
Mahkemece, davalının kötüniyetinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece;"... Somut olayda, davalı ilk el konumunda olup gerek 27.12.1939 tarih 11/60 sayılı ve gerekse 08.11.1991 tarih 4/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararları değerlendirildiğinde, davalının TMK"nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı, tapuda intikal ve ferağ işlemlerinin aynı zamanda yürütülmüş olması halinde lehine ferağ edilen kişinin kazanımının tapu kaydına dayandığının kabul edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca; sözü edilen ilke gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir." gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak aynı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmşitir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi..."nun raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 512.30.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.