3. Hukuk Dairesi 2015/13515 E. , 2015/20902 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2015
NUMARASI : 2013/1226-2015/66
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; tarımsal sulama abonesi olan davacı hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle, usulsuz işlemle kaçak tutanağı düzenlendiği ve para cezası kesildiğini, işlemlerin yersiz olup, kaçak kullanım sözkonusu olmadığını, dönemde çok az sulama yapıldığını, sayacın söküldüğünü, bu nedenle 1 haftada 18.926 TL"lik kullanımın fiilen mümkün olmadığını belirterek; davacının 17.990 TL. kaçak bedeli, 936 TL. ek tahakkuk bedelinden borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevabında; yönetmelik uyarınca kaçak elektrik tutanağı tanzim ettiklerini "sayaç içine müdahale" ile kaçak kullanıldığının tespit edildiğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemenin, 02/10/2012 tarih ve 2011/264 Esas -2012/433 Karar sayılı ilamı ile; davacının kaçak elektrik kullandığının bilirkişi raporuna göre sabit olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 06.06.2013 tarih ve 2013/.... Esas- 2013/..... Karar sayılı ilamı ile ".....31 gün için kaçak bedeli ve ek tahakkuk hesaplattırılmak suretiyle karar verilmek gerekirken, talep aşılmak suretiyle 331 günlük hesaplama dikkate alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş, bilirkişilerden yeniden rapor alınarak taleple bağlı belirlenen 31 günlük sürede kaçak tahakkuk ve ek tahakkuk açıklattırılarak, sonucuna göre hüküm kurmak olmalıdır." gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı şirketin davacıdan talep edebileceği kaçak tahakkuku ve ek tahakkuk bedelinin toplam 2.139,04 TL olduğu, davacının 16.788,36TL borçlu bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda; davalının tahakkukku 2 ayrı kaleme ilişkin olup, bunlar, 15.6.2010-15.07.2010 tarihleri arasındaki süre için belirlenen kaçak tahakkuku 17.990 TL ve 936 TL. ek tahakkuka ilişkindir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri yönetmeliğinin kaçak elektrik tüketimine ilişkin 13/a maddesi "Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilir." hükmünü içermektedir.
Aynı yönetmeliğin 15. maddesi; kaçak elektrik tespitinin, süresinin tüketim miktarı hesaplamasının ve tahakkukun nasıl yapılacağını açıklamıştır. Buna göre, kaçak elektrik kullanım süresinin belirlenmesi ve tüketim hesaplanması, kaçak tarihinde yürürlükte bulunan kurul kararına göre yapılması gerekir. Buna göre, EPMH. Yönetmeliği ve yönetmeliğin atıf yaptığı EPDK tarafından yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına ilişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı kararın 1-A, 1-B ve 1-C maddelerine göre , kaçak elektrik tüketim bedelinin saptanması gerekir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde davalının eylemi tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmıştır. Bu durumda, davacının eyleminin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve anılan yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesaplaması yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri yönetmeliği madde 15 ve yönetmeliğin atıf yaptığı EPDK tarafından yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı kararın 1-A, 1-B ve 1-C maddeleri uyarınca taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bir değerlendirme yapılmamıştır.
Hükme dayanak söz konusu bilirkişi raporunda; ilgi yönetmelik ve EPDK kararındaki soyut ilkelerin tekrarı ile yetinilmiş, kaçak tüketime esas gün sayısına, çalışma sürelerine ve hesaplamada değerlendirmeye alınan kurulu güce ilişkin bilirkişi raporunda somut bir açıklama yapılmamıştır.
Ayrıca, bozma ilamı öncesi alınan bilirkişi raporunda 331 gün üzerinden hesaplama yapılmış ve 176.897,56 TL kaçak bedeli hesabı yapılmıştır. Sözkonusu rapor, 31 gün üzerinden yapılsa dahi bozma ilamından sonra alınan rapor ile uyuşmamaktadır. Ceza dosyasında 31 gün üzerinden hazırlanan bilirkişi raporunda hesaplanan kaçak tahakkuk bedeli 3.419,95 TL"dir. Bu halde, raporlar arasında çelişki ortaya çıkmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosya başka bir uzman bilirkişiye verilerek, bilirkişiden davalı tarafından istenebilecek kaçak elektrik bedelinin anılan yönetmelik hükümlerine göre, yayınlanan Kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı EPDK kararında belirtilen usul ve esaslara göre yeniden hesaplanması için taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması sonusu yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.