Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11786
Karar No: 2017/3210

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11786 Esas 2017/3210 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, murislerinin malik olduğu taşınmazların orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle tapularının iptal edildiğini ve bu sebeple zarar gördüklerini ileri sürerek Hazine'den tazminat istemiyle dava açmışlardır. Mahkeme, tapunun iptal edilmesi sebebiyle oluşan zarardan Devletin sorumlu olduğu gerekçesiyle davalıdan alınarak davacılara 813.214,47 TL tazminatın ödenmesine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay kararı gereği gerçek zararın hesaplanması için taşınmazların niteliği ve değerinin tapu kaydının iptal edildiği tarihte belirlenmesi gerektiği fakat mahkemenin dava tarihi itibariyle yapılan değerlendirmeye göre karar vermesi hatalıdır. Yeniden bir keşif yapılması ve tapusu iptal edilen taşınmazların zemin değerinin hesaplanması gerekmektedir. Kararda, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumlu olduğu ve taşınmazların mülkiyetinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davalarının kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkının sona ereceği belirtilmiştir. Ayrıca, tapusu iptal edilen taşınmazların arazi niteliğinde olması durumunda gelir metodu yöntemiyle, arsa vasf
20. Hukuk Dairesi         2015/11786 E.  ,  2017/3210 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 06/11/2014 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkillerinin murisi...."nun maliki olduğu .... ili ... Köyü 110 ada 65, 94 ve 99 (eski 555, 558 ve 561) parsel sayılı taşınmazların orman olduğu gerekçesiyle bedelsiz olarak hükmen tapularının iptaline karar verildiğini, tapuların iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup şimdilik 10.000,00.-TL tazminatın dava tarihinden tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Daha sonra 27.05.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutup toplam 813.214,47 TL tazminatın faiziyle birlikte Hazineden tahsili isteminde bulunmuştur.
    Davalı Hazine; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tapunun iptal edilmesi sebebiyle oluşan zarardan TMK"nın 1007.maddesi uyarınca Devletin sorumlu olduğu gerekçesiyle 813.214,47 TL tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1959 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyünde bulunan 195 parsel sayılı 29.375 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 244 yazım numaralı vergi kaydı, 201 parsel sayılı 37.040 m2 yüzölçümündeki taşınmazın Nisan 1957 tarih 53 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile .... adına, 241 parsel sayılı 9.720 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 213 yazım numaralı vergi kaydı ve Temmuz 1952 tarih 68 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile ... ve Hazine adına tespit ve tescil edildikleri, daha sonra .....Orman Yönetiminin 10.09.2001 tarih 640 sayılı yazısına istinaden 195 parselin 555 ve 556 parsellere, 201 parselin 557 ila 560 parsellere, 241 parselin 561 ve 562 parsellere ayrıldığı, 13.09.2001 tarihinde 555, 558 ve 561 parsellerin orman niteliği ile Hazine ve .... adlarına paylı mülkiyet üzere tescil işlemlerinin yapıldığı, 2859 sayılı Kanun uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 555, 558 ve 561 parsel sayılı taşınmazların sırasıyla 110 ada 65, 94 ve 99 parsel numaralarını aldıkları, davacı Orman Yönetimi tarafından açılan dava üzerine....1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/1349E-2007/123K sayılı ilamıyla 555, 558 ve 561 parsel sayılı taşınmazların kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine
    karar verildiği,temyiz incelemesinden geçerek 05.02.2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 06.11.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerledirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
    Somut olaya gelince; ormanlar özel mülkiyete konu olamayacak ise de, tapu kütüğünün gerçek kişiler adına oluşturulduğu, bu şekilde tapu sicilinin hatalı olarak tutulduğundan, TMK"nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların gerçek zararlarının karşılanması gerektiği kuşkusuzdur. Davacıların zararı, ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/1349E-2007/123K sayılı kararının kesinleştiği 05.02.2007 tarihinde oluşmuş olup, mahkemece bu tarih itibariyle taşınmazların niteliği ile değerlerinin belirlenmesi gerekmektedir.
    Nevar ki; hükme dayanak yapılan bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda ;çekişmeli taşınmazların arazi niteliğinde bulundukları belirtilerek zirai gelir yöntemiyle dava tarihindeki toplam değerleri belirlenmiş, davacıların miras bırakanı Halil Yazıcıoğlu çekişmeli taşınmazlarda Hazine ile birlikte paylı mülkiyet üzere malik oldukları halde..."nun payı oranında tazminat tespit edilmemiş, mahkemecede Halil Yazıcıoğlu"nun payı oranında tazminata hükmedilmemiştir.
    Tapusu iptal edilen taşınmazların arazi niteliğinde oldukları hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak, gerçek zararın, tapu iptal kararının kesinleşme günündeki net gelir metoduna göre hesaplanması zorunlu iken, mahkemece dava tarihi olan 2014 yılı resmî rakamları esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre hüküm kurulması doğru değildir.
    Hal böyle olunca çekişmeli taşınmazlar arazi niteliğinde olduğundan çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtildikten sonra konunun uzmanı bilirkişilerden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazların sulu-kuru olup olmadıkları, yerleşim alanına uzaklıkları, iklim şartları, toprak ve topoğrafik yapıları ve bölgesindeki konumları gözetilerek, taşınmazlar üzerinde meyve ağaçları varsa ağaçların cinsleri de dikkate alınmak suretiyle elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılıp net gelir yöntemiyle değerlendirme tarihi olan tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihteki gerçek değerlerinin hesaplattırılması, taşınmazların varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerlendirme tarihine göre tespit ettirilmesi, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazların zemin değeri, var ise üzerindeki mütemmim cüz,
    muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri esas alınarak bu şekilde tapusu iptal edilen tapu sahiplerinin murislerinin payı gözetilerek gerçek zararlarının saptanması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yetersiz bilirkişi raporuna dayalı verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 13/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi