(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/3971 E. , 2021/2577 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Davacı ... tarafından askı ilan süresi içinde 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının ... nitelikte köy yolu olduğu iddiasına dayalı olarak Kadastro Mahkemesi"ne dava açıldığı, yargılama sırasında tespitten önce davacı ... tarafından ... ... aleyhine genel mahkemede açılıp, Kadastro Kanunu"nun 27. maddesi gereğince görevsizlik kararıyla Kadastro Mahkemesine aktarılan meni müdahale istemli davanın da iş bu dosya ile birleştirildiği, ne var ki Mahkemece aktarılan davanın kapsamı tam olarak belirlenmeden karar verilmesi cihetine gidildiği, bu nedenle yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek, doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yeniden keşif yapılması, keşif sırasında aktarılan davanın dayanağını oluşturan ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2005/102 D.İş sayılı dosyasında bulunan kroki mahalline yöntemince uygulanması, aktarılan davaya konu yapılan taşınmaz ya da taşınmazların hangi taşınmaz ya da taşınmazlar olduğunun ve ada ve parsel numaralarının duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenmesi, bu yolla aktarılan davanın kapsamının sağlıklı biçimde saptanması, aktarılan davanın kapsamı olarak belirtilen taşınmazların malik haneleri yanılgı ile doldurulmuş olsa ve tespitlerinin yanılgı ile kesinleşmiş olduğu yetkili idari merciler tarafından mahkemeye bildirilmiş olsa bile, sözü edilen taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleşmediğinin ve malik hanelerinin doldurulmasının hukuksal bir değer taşımayacağının düşünülmesi, taşınmazların malik haneleri yanılgı ile doldurulmuş ise tespit maliki olarak gözüken gerçek ya da tüzel kişilerin bu davada zorunlu olarak taraf olacaklarının değerlendirilmesi, aktarılan davanın konusunun, hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen kısımda kaldığının anlaşılması halinde bu kısım yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği üzerinde durulması ve bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda kırmızı ile taralı olarak gösterilen 2,06 metrekare yüzölçümündeki bölümünün kadastro tespitinin iptali ile haritasında yol olarak gösterilmesine, 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kalan kısmının aynı vasıfla tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda kırmızı renkli taralı olarak gösterilen bölümünün yol olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile bu bölümün yol olarak gösterilmesi yönünde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda, kırmızı ile taralı şekilde gösterilen bölüm içerisine zaten paftasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün de dahil edildiği, şu halde paftasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümü yönünden terkin kararı verildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, davacının, yol olduğunu iddia ettiği çekişmeli 131 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan bölümün neresi olduğu, çekişmeli taşınmazın hangi bölümüne isabet ettiği de hükme esas alınan teknik bilirkişi raporundan anlaşılamamaktadır. Bu haliyle Mahkemece, keşfi takibe ve denetime elverişli rapor ve kroki alınmadan karar verildiği gibi, çekişmeli taşınmazın niteliği hususunda yerel bilirkişi ve tanıkların soyut beyanlarıyla yetinilmiş, keşif mahallinde alınan beyanlar bilimsel esaslara uygun bilirkişi raporları ile denetlenmemiş, bu anlamda refakate alınacak ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın niteliği hususunda rapor alınmaksızın hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi ve ziraat mühendisi bilirkişisinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve keşif sırasında öncelikle davacı taraftan çekişmeli taşınmazın hangi bölümü yönünden yol iddiasına bulunduğu hususu sorularak, fen bilirkişisinden iddiaya konu bölümün krokide işaretlenmesi istenilmeli; dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, kadim yol olup olmadığı, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanaklarını oluşturan kayıtlarla denetlenmeli; ziraat bilirkişisinden, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, bitki örtüsü ve toprak yapısı itibariyle yol niteliğinde olup olmadığını, zeminde hangi amaçla kullanıldığını bildirir, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor düzenlemesi istenilmeli; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları bilimsel esaslara göre hazırlanmış bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.