22. Hukuk Dairesi 2015/30189 E. , 2018/7867 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalılardan Sağlık Bakanlığı’na ait hastanede değişen alt işverenler bünyesinde veri işleme elemanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafça haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Sağlık Bakanlığı vekili, yargı yolunun caiz olmadığını, ayrıca taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmaması sebebiyle mahkemenin görevli olmadığını, davalı İdareye husumet de yöneltilemeyeceğini ileri sürerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı .. Oto Sos Hiz Ltd Şti vekili, davacının geçmişe dönük haklarından davalı şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, işyerinde günlük çalışma süresinin 08.00-17.00 saatleri arasında olduğunu, ödemelerin banka kanalıyla yapıldığını ve herhangi bir gecikmenin söz konusu olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Sağlık Bakanlığı’nın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının işyerindeki çalışma süresinin belirlenmesi ve çalışmanın sona erdiği tarih konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğine göre, davacı 29.06.2007 tarihinde davalıya ait işyerinde işe başladığını, 10.10.2013 tarihli ihtarname ile iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürmüştür. Davacının çalışmasının ihtarnamenin keşide edildiği tarih itibariyle sona erdiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacının 29.06.2007-25.10.2013 tarihleri arasında toplam 6 yıl 3 ay 27 gün çalıştığı benimsenerek sonuca gidilmiştir. Oysa, davacının çalışmasının sona erdiği tarih 10.10.2013 tarihi olup, davacının bildirdiği tarih aşılmak suretiyle, 25.10.2013 tarihine kadar çalıştığının kabulü hatalı olmuştur. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin, gerek çalışma süresinin gerekse sözleşmenin sona erme tarihinin hatalı olarak belirlenmesi, bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta, davacı 29.06.2007 -30.08.2008 tarihleri arasında yirmidört saat/kırksekiz saat esasına göre çalıştığını, bu tarihten sonra ise haftada altı gün 08.00-17.30 saatleri arasında çalışmaya devam ettiğini ileri sürerek bu çalışmalarının karşılığı olan fazla çalışma ücretini talep etmiştir. Mahkemece davacının 29.06.2007-25.10.2013 tarihleri arasında, yani tüm çalışma döneminde, haftada üç saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmış ise de, bu kabul şekli hatalı olmuştur. Davacı, 29.06.2007 -30.08.2008 tarihleri arasında yirmidört saat çalıştığı, kırksekiz saat dinlendiğini ileri sürmüştür. Davacı tanıklarından ..., davacının akrabası olup sadece 2008 yılının şubat, mart ve nisan aylarında aynı hastanede güvenlik görevlisi olarak çalışmıştır. Diğer tanık ... ise davacının eşidir. Tanık, davacı ile 2010 yılında tanıştığını beyan etmiştir. Davacının bu döneme iliş olarak yirmidört saat çalışıp kırksekiz saat dinlendiğine yönelik iddiasını ispatlayamadığı açıktır. İmzasız puantaj kayıtları saat içermemekte olup, anılan dönemdeki çalışmanın ispatı yönünden delil teşkil etmemektedir. Davacının 29.06.2007 -30.08.2008 tarihleri arasındaki döneme ilişkin fazla çalışma iddiasını kanıtlamayamadığı göz önüne alınmaksızın, bu dönem için de fazla çalışma ücreti hesaplanması hatalı olmuştur.
4-Fazla çalışma alacağından indirim yapılıp yapılmayacağı uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının haftada üç saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda puantaj kayıtlarına itibar edilerek, davacının haftalık üç saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varılmış ise de, imzasız puantaj kayıtlarında çalışmanın başlangıç ve bitiş saatleri yer almamaktadır. Şu halde, puantaj kayıtları sadece haftada altı gün çalışma yapıldığı hususunu doğrulamaktadır. Dosya kapsamına göre davacı, 30.08.2008 tarihinden sonra günlük çalışmanın 08.00-17.30 saatleri arasında olduğunu ileri sürmüş; davalı ise, şartname doğrultusunda 08.00-17.00 saatleri arasında çalışıldığını savunmuştur. Tanıkların da benzer şekilde anlatımı bulunmakta olup, buna göre, mahkemece davacının haftada altı gün 08.00-17.00 saatleri arasında günde bir saat ara dinlenmesi kullanarak, haftalık üç saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varılması isabetli ise de, belirlenen fazla çalışma alacağının kayıtlara dayandığından bahisle, indirim yapılmaması yerinde değildir. Somut olay yönünden, 30.08.2008-25.10.2013 dönemine ilişkin olarak fazla çalışma olgusunun puantaj kayıtları ile ispat edildiği kabul edilemeyeceğinden, belirlenen fazla çalışma alacağından hakkın özünü ortadan kaldırmayacak şekilde, uygun miktarda indirim yapılmaması bir diğer hatalı yöndür.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, 27.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.