9. Hukuk Dairesi 2015/1689 E. , 2016/11200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının 22.03.2008 tarihlerinden itibaren aralıksız olarak sevkiyat deposunda forklift operatörü ve sevkiyatçı olarak çalıştığı davalı işyerinde, 2011 Mayıs ayı öncesi haftanın 6 günü 2 vardiya halinde 08.00-20.00 ve 20.00-08.00 saatleri arasında günde 12 saat haftada 72 çalışıp, ayda bir Pazar günü izin yaptığını, diğer Pazar günlerinde çalıştığını, bayram günleri de çalışmakla birlikte mesai ücretlerinin ödenmediğini, sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmadığını ileri sürerek;fazla çalışma, genel ve hafta tatili alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı cevap dilekçesinde özetle, depocu olarak çalışan davacının 05.09.2012 günü tazminatlarını alarak işten ayrılma isteğinin ret edilmesi sonrası yapılan ikinci görüşmede görevini yapmayacağı, iplikleri depoya indirmeyeceğini bildirerek yine işten çıkartılmasını talep ettiğini, kabul edilmemesi üzerine davacının hoş olmayan tutum ve sözleri karşısında ihtarname ile savunma vermesinin istendiği, verdiği savunmada gerçeğe aykırı ifade ve beyanlarda bulunarak 12.10.2012 tarihinde dava açan davacının aylık ücret ve ücret nev’inden ödemelerinin banka hesabına yatırıldığı, fazla çalışma ücretinin ödendiğinin bordro, banka belgelerinden anlaşılacağı, davalı işyerinde bayram günlerinde çalışılmadığı ve davacının davalı işyerinden var olan hiçbir alacağı bulunmadığını savunarak;davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;dosyaya celp edilen Sigortalı Hizmet Cetveli, Sigortalı İşe Giriş ve İşten Ayrılış Bildirgesi, Sigortalı İşyeri Tescil Bilgileri örneklerinden davacının davalı işyerinde 22.03.2008 – 29.11.2012 tarihlerinde çalıştığı,davacı fazla çalışma yaptığını ileri sürmüş olmakla birlikte fazla çalışmaları yaptığını kanıtlamak için yazılı belge sunmamış, sadece tanık ifadelerine dayandığı,tüm dosya kapsamı ile çelişkili ve soyut davacı tanık anlatımlarından davacının fazla çalışma, hafta ve genel tatil çalışma iddiasını ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılarak,davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’un 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece gerekçeli kararda tanık anlatımlarının dosya kapsamı ile çeliştiği ve dolayısıyla çalışma iddiasının ispatlanmadığı belirtilmiş ise de;mahkeme gerekçesinde tanık anlatımlarının dosya kapsamı ile nasıl çeliştiği hususu somut olarak ortaya konulmamıştır.
Mahkemece dinlenen davacı tanıkları beyanlarında iş yerindeki çalışma düzenini iki vardiya halinde ve çalışma saatlerinin günlük 12 saat (08.00-20.00,20.00-08.00 arası) olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi raporunda tanık beyanlarının değerlendirilmesi neticesinde;davacının fazla çalışma süresi ara dinlenme süresi de düşülmek suretiyle haftalık 18 saat olarak hesap edilmiştir. Hafta tatil ve genel tatil alacakları da tanık beyanlarına göre bilirkişi raporunda belirlenmiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu doğrutusunda davacının,fazla mesai ücreti,hafta tatili alacağı ve genel tatil alacaklarının kabulüne karar verilmesi gerekirken somut bir gerekçe ortaya konulmadan reddi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.