20. Hukuk Dairesi 2017/8127 E. , 2020/633 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1956 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında ... köyü 137 parsel sayılı 10250 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ... adına tesbit ve tescil edilmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosunda; 137 parsel, 3326 ada 1 parsel numarası verilerek, 10083,31 m2 yüzölçümü ile tesbiti yapılarak, 21.11.2011 - 21.12.2011 tarihleri arasında askı ilânına çıkarılmıştır.
Davacı ... Yönetimi vekili 21.12.2011 tarihli dava dilekçesi ile; ..."yü hasım göstererek kadastro mahkemesine açtığı davada, ... merkez, ... mahallesinde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan kadastro yenileme çalışmalarında; 3326 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman olmasına rağmen, tarla olarak tesbit gördüğünü, taşınmazın bu nedenle yapılan tesbitin iptali ile taşınmazın tamamının orman vasfı ile Hazine adına tesbit ve tescilini istemiştir.
Kadastro mahkemesince; davanın mülkiyete ilişkin olması nedeniyle asliye hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, dosya asliye hukuk mahkemesinin 2012/413 Esasına kaydedilmiştir. Asliye hukuk mahkemesince; tapu maliki ..."nün dava tarihinden önce çok uzun yıllar önce öldüğü anlaşıldığından, ölmüş kişiye dava açılamayacağından, dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usûlden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan 20. Hukuk Dairesinin 2013/1248 E.- 2013/6016 K. sayılı kararında özetle; "HMK"nın 115/3. maddesi gereğince dava, önce kadastro mahkemesinde açılmış, tapu maliki ..."nün mirasçıları davaya dahil edilmiş, dava dilekçesi tebliğ edilmiş, isimleri karar başlığında da yer almıştır. Davanın görevsizlikle geldiği asliye hukuk mahkemesinde de mirasçılara tebligat yapılmış, ancak; daha sonra ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle usûlden reddedilmiştir. Davanın taraf teşkili, kadastro mahkemesinde tamamlanmıştır. Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usûlden reddedilemez" hükmü gereğince, dava şartı noksanlığı giderilmiş olduğundan, mahkemece işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Bozma kararı sonrasında dosya asliye hukuk mahkemesinin 2013/382 Esasına kaydedilmiş, asliye hukuk mahkemesince "Taşınmaz 22/02/2013 tarihinde askıya çıkartılan orman kadastro çalışması sonucunda eski 137 parsel (yeni 3326 ada 1 parsel) numarası altında orman sınırları dışında bırakılmıştır. İlan tarihinden önce açılan bu davanın orman kadastro ve 2/B çalışmalarına itiraz olarak görülmelidir." gerekçesiyle kadastro mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kadastro mahkemesinin 2014/40 esasına kaydedilmiş, bu dosyada orman kadastrosuna itiraz davasının sonucuna göre tapu kaydının iptaline ve ya da iptal edilmemesine karar verme görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu, dava konusu taşınmazda Kadastro Kanununun 22/a maddesine yönelik yenileme çalışmalarına bir itirazın söz konusu olmadığı anlaşıldığından davacı ... Yönetiminin dava konusu
parselde tapu iptal tescil(mülkiyet ihtilafı) yönünden dosyanın tefriki ile dosya mahkememizin 2014/45 Esasına kaydı yapılmış, asliye hukuk mahkemesinin 2014/45 Esas - 2014/72 Karar sayılı ilamı ile; davanın mülkiyet hakkına yönelik olduğundan mahkememizin görevsizliğine ve yargı yeri belirlenmesi hususunda Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/2219 - 6685 E.K. sayılı ilamı ile; ... Kadastro Mahkemesinin 2011/26 Esas ve 2012/26 Karar sayılı dosyasında; uyuşmazlık, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi kapsamında görülmeyerek talebin mülkiyete yönelik olduğu gerekçesiyle davanın çözümü bakımından görevsizlik kararı verilmiş ise de, dava tarihinden sonra yargılama aşamasında yörede bu işlemden bağımsız olarak 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 6831 sayılı Orman Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması çalışmaları yapılmış bulunmasına göre dava kadastro mahkemesince ilk verilen görevsizlik kararından bağımsız olarak orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Orman kadastrosuna itiraz davaları ise, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi gereği kadastro mahkemelerinde görülür. Ayrıca, mahkemelerce verilen kararlarda hukukî neden farklı olduğu için merci tayini için gerekli kesinleşmiş iki ayrı görevsizlik kararından sözetmek mümkün değildir. Bu nedenle, ... Kadastro Mahkemesince, dava dosyasının yanlış yorumlanmak suretiyle merci tayini tespiti amacıyla Yargıtaya gönderilmiş olduğu görüldüğünden ve dosya hakkında yapılacak başkaca bir işlem de bulunmadığından mahkemesine iadesine karar verilmiş, yargılamaya temyize konu iş bu dosya üzerinden devam edilmiştir.
Kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ..., Merkez, ... mahallesi 3326 ada 1 parsel (eski 137 parsel) sayılı taşınmaz hakkında açılan yenileme kadastrosuna itiraz davasının reddine, 22/a uygulama tutanağının tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, aynı taşınmaz hakkında açılan orman kadastrosuna itiraz ve 2/B çalışmalarına itiraz davasının kısmen kabulü ile, fen ve orman bilirkişisi raporlarında (A) harfi ile gösterilen 7285,19 m2 miktarındaki kısmın orman olduğunun tespitine, 73 nolu Orman Kadastro Komisyon Başkanlığının orman sınırları dışına çıkarılma işleminin iptaline ve orman sınırları içersine alınmasına, kalan kısım olarak gösterilen 2798,12 m2 miktarındaki kısmın orman olmadığının tespitine, 73 nolu Orman Kadastro Komisyon Başkanlığının orman sınırları dışına çıkarılma işlemi doğrultusunda orman sınırları dışında bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosuna itiraza ve dava konusu taşınmazın orman olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 20/05/2011 tarihinde ilân edilen 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, 1958 tarihinde kesinleşmiş genel arazi kadastrosu ile 21.11.2011 - 21.12.2011 tarihleri arasında ilân edilen 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan düzeltme çalışmaları, 23.03.2013 tarihinde kesinleşmiş 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastro çalışmaları vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu 2798,12 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 11/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.