20. Hukuk Dairesi 2016/9063 E. , 2017/3278 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... köyü 103 ada 75 parsel sayılı 617,64 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden bağ niteliği, 103 ada 109 parsel sayılı 469,38 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden arsa niteliği ile ... adına, 101 ada 371, 372 ve 387 parsel sayılı sırasıyla 4875,25 m², 41714,68 m² ve 19.076,92 m² yüzölçümündeki taşınmazlar belgesizden tarla niteliği ile ... adına, 103 ada 103 parsel sayılı 4875,25 m² yüzölçümündeki taşınmaz tapu kayıtları uygulanarak iki katlı kargir ev ve tarla niteliği ile hisseli olarak ... ve arkadaşları adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların ortak miras bırakanlarından kaldığı iddiasıyla kendi adlarına tespit ve tescili istemiyle dava açmışlar, ... Yönetimi 101 ada 371, 372, 387 ve 103 ada 75 parsel sayılı taşınmazların ... olduğu iddiasıyla davaya müdahil olmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacıların davasının reddine, müdahil ... Yönetiminin davasının kabulüne 101 ada 371, 372, 387 ve 103 ada 75 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile ... niteliği ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 19/09/2006 - 18/10/2006 tarihleri arasında ilân edilen ... kadastrosu ve 28/03/2007 - 26/04/2007 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
1) Davacı ... ve davalı ... tarafından dava konusu ... köyü 101 ada 371, 372, 387 ve 103 ada 75 parsel sayılı taşınmazlara yöneltilen temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların ... sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davacı ... tarafından dava konusu ... köyü 103 ada 103 ve 109 parsel sayılı taşınmazlara yöneltilen temyiz itirazlarına gelince;
Davacı tarafın sunduğu 13.04.2007 tarihli dava dilekçesinin incelenmesinden; itiraza konu gayrimenkuller kısmında 103 ada 103 ve 109 parsel sayılı taşınmazları da belirttiği, bu taşınmazların da tespitlerinin iptali ile kendi adlarına tespit ve tescili talebinde bulundukları, dosya kapsamında bu taşınmazlar yönünden verilmiş bir tefrik kararı bulunmadığı gibi bu taşınmazların kadastro tutanakları dosya kapsamına alınarak haklarında olumlu-olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmıştır.
Dairemizin 29.03.2016 tarihli iade kararı sonrasında dosya kapsamına alınan taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının incelenmesinde ise 103 ada 103 parsel sayılı taşınmazın ... Kadastro Mahkemesinin 2007/48 E. sayılı dosyasında dava konusu olduğu anlaşılmış, mahkemece ilgili dava dosyasının halen derdest olup olmadığı ise araştırılmamıştır.
Kadastro davalarında, tutanak aslının dosyada bulundurulması ve çelişkili kararların verilmemesi ve infaz sırasında tereddüt yaratılmaması bakımından aynı parseller hakkında açılan davaların birleştirilerek görülmesi ve taşınmaz hakkında tek sicil (kayıt) oluşturulması usûl hükmü gereğidir. Bu nedenle, aynı parselin dava konusu olduğu dava dosyalarının HUMK’nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek mahkemece taşınmazlar hakkında derdest dava olup olmadığı araştırılarak eğer var ise parsellerin dava konusu olduğu dava dosyaları ile temyize konu iş bu dosya arasında hukukî ve fiilî yönden irtibat bulunması nedeniyle bu dosyaların HMK’nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmelidir.
Tüm bu nedenlerle dava konusu olmasına rağmen 103 ada 103 ve 109 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davacı yanın delillerinin toplanmaması, taşınmazlar hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması ve belirtilen eksiklikler giderilmeden yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davacı ... ve davalı ... tarafından dava konusu ... köyü 101 ada 371, 372, 387 ve 103 ada 75 parsel sayılı taşınmazlara yöneltilen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalıya yükletilmesine,
2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davacı ... tarafından dava konusu ... Köyü 103 ada 103 ve 109 parsel sayılı taşınmazlara yöneltilen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 17/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.