1. Hukuk Dairesi 2013/15715 E. , 2015/192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SAMSUN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2013
NUMARASI : 2012/393-2013/134
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve eski hale iade davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne; eski hale getirme isteği için karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.01.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat İ..Ş.. ile temyiz edilen vekili Avukat S..Y..A.. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Ş..D.İ.. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve eski hâle iade isteklerine ilişkindir.
Davacı, dava konusu .... parsel sayılı taşınmazdaki 28 nolu dairenin kendisine ait olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve dairenin eski hâle getirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 28 nolu dairenin davacıya ait olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne; dairedeki değişikliğin davalılar tarafından yapıldığı kanıtlanamadığından eski hâle getirme isteğinin reddine karar verilmiş, davalıların temyizi üzerine Dairece, özetle" paylı mülkiyete konu bir taşınmazda paydaşlardan birinin kendi payı hakkında yüklenici ile tek başına düzenlediği kat karşılığı inşaat sözleşmesinin öteki paydaşları bağlamayacağı, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planı olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması gerektiği, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terkedildiğinin saptanması, harici veya fiili taksim yoksa, uyuşmazlığın Medeni Kanununun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi, bu yönde gerekli araştırma ve değerlendirmenin yapılaması sonucuna göre bir karar verilmesi " gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda; taşınmazın projeye uygun olarak eski hâle getirilmesi talebinin reddine ilişkin kararın bozma kapsamı dışında kaldığıbu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, elatmanın önlenmesi isteği yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği gibi, mahkemece, bozma ilamına uyulmuş olmakla taraflar lehine usûli müktesep hak doğar. Bu durumda, bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılması zorunlu hâle gelir.
Somut olayda, hükmüne uyulan bozma ilamında uyuşmazlığın niteliği vurgulanmak suretiyle izlenmesi gereken yol açıkca belli edildiği ve Mahkemece, bozmaya uyulmuş olduğu halde usûli müktesep kuralları gözardı edilerek bozma kararı gereklerinin yerine getirilmediği görülmektedir.
Şöyleki, davacının ve davalı Mustafa"nın dava dışı kişilerle birlikte paydaşı olduğu davaya konu ..... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın kaçak olduğu, kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmadığı, davacının da binada çekişmesiz olarak kullandığı bir bölüm olmadığı açıktır.
Ancak, Mahkemece, yerinde keşif yapılarak taşınmazda tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçimin oluşup oluşmadığı yönünde yeterli bir araştırmanın yapıldığı söylenemez.
Hâl böyle olunca, yerinde keşif yapılarak davaya konu .....parsel sayılı taşınmazda fiili kullanma biçimini oluşup oluşmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, fiili kullanma biçimi oluşmuş ise çekişmeli dairenin kimin kullanımına bırakıldığının açıklığa kavuşturulması; bu daire, davacının kullanımına özgülenmiş ise, davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmesi, aksi hâlde, davacının taşınmazda kullandığı bir bölüm bulunmadığı gözetilerek üçüncü kişi konumundaki Yahya hakkında mutlak olarak, paydaş davalı Mustafa yönünden ise pay oranında elatamanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken bozma gereği yerine getirilmeden, eksik soruşturmaya dayalı olarak yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.