1. Hukuk Dairesi 2019/2019 E. , 2021/2409 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan annesi ...’nın maliki olduğu 798 parsel sayılı taşınmazdaki 11/53 payının tamamını davalı oğlu ...’a, 806 parsel sayılı taşınmazının tamamını ise diğer davalı ...’ye satış göstererek temlik ettiğini, yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, ayrıca temlik tarihlerinde mirasbırakanın hukuki işlem ehliyeti bulunmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa tenkisini istemiştir.
Davacının, mirasbırakan babası ...’nın yaptığı kazandırmalara yönelik isteminin, eldeki davadan tefrik edilerek ayrı bir esas üzerinden yürütüldüğü anlaşılmıştır.
Davalılar, mirasbırakanın bankaya olan borcu nedeniyle aleyhine icra takibi yapıldığını, paraya ihtiyacı olduğunu, bu nedenle mirasbırakanın 806 sayılı parselini davalı ...’ye sattığını, ...nin de icra takibine konu borcu kapattığını, yapılan satışın gerçek olduğunu, temliklerde mal kaçırma amacı bulunmadığını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, temlik tarihlerinde mirasbırakanın hukuki işlem ehliyetinin bulunduğunun Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunca saptandığı, ehliyetsizlik iddiasının yerinde olmadığı, ne var ki muris muvazaası nedeni yönünden iddiaların kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 798 ve 806 sayılı parsellerde davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan İsmihan’ın tüm mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş, tarafların istinafı üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalı ...’ye yapılan satışın gerçek olduğu, mirasbırakanın icra takibine konu borçları nedeniyle 806 sayılı parselini sattığı, diğer dava konusu taşınmaz yönünden ise temlikin muvazaalı olduğunun kanıtlandığı, davacı tarafın vekalet ücretine ilişkin istinafının da haklı olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2 maddesi gereğince tarafların istinaf taleplerinin kabulüne, hükmün ortadan kaldırılmasına, davalı ... aleyhine 806 sayılı parsele yönelik açılan davanın reddine, diğer davalı ... aleyhine 798 sayılı parsele yönelik açılan davanın ise davacının miras payı oranında kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli davalı ... vekili tarafından vekalet ücretine hasren temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.04.2021 Salı günü saat 10.10 da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mirasbırakan tarafından davalı ...’ye yapılan temlikte mal kaçırma amacı bulunmadığı saptanarak davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK"nın 326. maddesinin 1. fıkrasında: “Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, bölge adliye mahkemesince, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davalı ... kendisini bir vekille temsil ettirmesine rağmen onun lehine yargılama giderlerinden sayılan vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir.
Öte yandan, taşınmazın aynına ilişkin eldeki davada hükmedilecek vekalet ücreti, dava edilen taşınmazın ( davacının miras payının ) dava tarihindeki ve harcı tamamlanan değeri üzerinden nispi oranda belirlenmelidir.
Anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; bölge adliye mahkemesine ait hükmün ( B-3- ) fıkrasından sonra gelmek üzere, ‘’ B-4- Davalı ... kendisini bir vekil marifetiyle temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince dava değeri ( 145.842,85 TL ) üzerinden hesaplanan 14.417,42 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ...’a verilmesine, ‘’ cümlesinin yazılmasına, davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın davalı ..."a geri verilmesine, 20/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.